20. Türkiye Acil Tıp Kongresi, Antalya’da başladı

20. Türkiye Acil Tıp Kongresi, Antalya’da başladı

ANTALYA – Türkiye Acil Tıp Derneği tarafından düzenlenen 10. Avrasya Acil Tıp Kongresi ve 20. Türkiye Acil Tıp Kongresi, Antalya’da başladı. Türkiye’den bir yapım ve teknoloji şirketi tarafından geliştirilen ALARA X’in açılışında yer aldığı, “Acil Servisler Değişiyor” temasıyla iştirakçilerle buluşan kongrede konuşan TATD Lideri Doç. Dr. Bülent Erbil, “Türkiye’de acil servis için değişen dinamiklerimiz artık daha kritik, daha kırılgan ve daha kalabalık. Acil servislerdeki artan kalabalık ve sıkıntıların ‘buz dağının görünen kısmı’ olduğunun şuurunda olarak, sıhhat sisteminin bütününe odaklanılması gerektiğini ve acil servislerin dar alanda sıkışıp kalmadan yönetilmesi gereken özel ve ayrıcalıklı alanlar olduğunu hatırlatmak isteriz” dedi.

Kıtaları birleştiren kongre olarak lanse edilen 10. Avrasya Acil Tıp Kongresi ve 20. Türkiye Acil Tıp Kongresi, Antalya’da gerçekleşiyor. IAMX.Live birinci dijital karakteri olan ALARA X’in online iştirakle açılışını yaptığı programa, çok sayıda memleketler arası konuk iştirak sağlarken, aktiflik sırasında müzik dinletisi yapıldı ve halk oyunları performansı sergilendi . 21 farklı ülkeden, 70 farklı kentten konuşmacı ve dernek liderinin iştirakiyle düzenlenen kongrede, 45 panel, 4 açık oturum, 5 ED Masterclass, 6 uydu sempozyumu, 4 kurs ve acil tıbbı bir adım ileriye taşıyacak projelerin kesimin önde gelen isimleriyle geliştirileceği EMATHON ve kritik hasta yönetme hünerlerinin gözden geçirileceği İNNOVEM gerçekleştirilecek.

“Toplumun yüzde 25’i ile yüzde 30’u ortasında değişen oranlarda acil sıhhat hizmetine başvuruluyor”

“Türkiye’de Acil Servis idare prensipleri, sil baştan düzenlenmeli mi?”

Acil servislerin, sıhhat sisteminin güvenlik ağı, toplum sıhhatinin sigortası olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Bülent Erbil, acillerin, bütüncül ve eksiksiz sıhhat bakımının yapıldığı alanlara dönüştüğünü kaydetti. Erbil, “Hastalar, yakınmalarının tıbbi tanımla ‘gerçek acil’ olmadığı durumlarda dahi, sıhhat hizmetine erken ulaşmak ve hatta rutin bakımları için yardım istemek üzere acil servislere daha fazla başvurmaktadır. Türkiye’de Acil Servis idare unsurları, sil baştan düzenlenmeli mi? Türkiye’de acil servis için değişen dinamiklerimiz artık daha kritik, daha kırılgan ve daha kalabalık. Acil servislerdeki artan kalabalık ve sıkıntıların ‘buz dağının görünen kısmı’ olduğunun şuurunda olarak, sıhhat sisteminin bütününe odaklanılması gerektiğini ve acil servislerin dar alanda sıkışıp kalmadan yönetilmesi gereken özel ve ayrıcalıklı alanlar olduğunu hatırlatmak isteriz. Acil Tıp uzmanları sıhhat sisteminde kilit vazifesi üstenmeye devem edecektir” dedi.

“Acil Servisler Değişiyor”

Doç. Dr. Bülent Erbil, acil servislerin; sıhhat sisteminin en ön cephesinde yer alarak bir ‘güvenlik ağı’ fonksiyonu sağlamanın yanı sıra erişilebilir, vaktinde ve yüksek kaliteli Acil Tıp hizmeti verdiğinin altını çizdi. Giderek artan hasta yükü, değişen hasta profilleri, yeni teknolojilerin geliştirilmesi ve pandemi üzere global sıhhat sıkıntılarının da acil servislerde değerli değişimlere yol açtığını lisana getiren Erbil, şu tabirlere yer verdi: “Bu değişimlere ayak uydurmak ve acil serviste en yüksek kalitede hasta bakımı sunabilmek için bilgi ve hünerlerimizi daima geliştirmemiz gerekmektedir. Bu yılki kongremizin teması bu nedenle “Acil Servisler Değişiyor” olarak kongre bilimsel programına entegre edilmiştir. Her yıl acil servislerde yaşadığımız olaylar, teknolojik ve sıhhatteki gelişimler bizi farklı kılıyor. Kullanım alanımıza çok yeni teknolojiler geliyor, yapay zeka artık hastanelerde kullanılmaya başlandı. Bu bahiste acil servislerin içerisindeki işleyişler, hasta bakış niteliğimiz değişti. Şahsileşmiş hasta bakımımız, şahsileşmiş acil sıhhat bakımları oluştu. Acil servislerin yapısı da değişti. Artık, kritik hasta bakımının ehemmiyetini biliyoruz. Acil servislerin en kıymetli özelliklerinden biri de alandan acil servise, acil servisten ağır bakıma, ameliyathaneye ve servise geçen bir süreçte, her alanın güçlendirilmesi gerektiğini çok âlâ biliyoruz.”

Çevre dostu uygulamalar ön plana çıkartıldı

Yapay zeka içerikli oturumlar gerçekleşecek

Yapay zeka teknolojilerinin, Acil Tıp’ta da tanısal görüntülemenin yorumlanması, hasta sonlanımının varsayım edilmesi ve hastanın yaşamsal bulgularının izlenmesi dahil olmak üzere sayısız uygulamada kullanıldığını belirten Doç. Dr. Bülent Erbil, “Gelişen teknoloji içerisinde oturumlarda yapay zeka içerikli sunumlar, yapay zekanım kullanım alanlarının acil servise uygulanması konusunda ufuk açan çerçeveler sağlamaya çalışıyoruz. Kongremizde de yapay zeka içerikli oturumlar, uygulamalar, dijital, mikro, fütüristik acil servis dizaynları ve ulusal, memleketler arası konuşmacılar bizlerle birlikte olacak” sözlerini kullandı.

TATD’nin sorumlulukları

Türkiye Acil Tıp Derneği’nin; EUSEM, ASEM ve IFEM üyesi birinci ve tek “Acil Tıp” derneği olduğunu da söyleyen Doç. Dr. Bülent Erbil, konuşmasını şu biçimde tamamladı: “Kongremizde EUSEM, IFEM, EMRA ve birçok ülkeden dernek ve federasyon başkanı bizlerle birlikte olacak. Türkiye Acil Tıp Derneği (TATD), acil servislerin işleyişini uygunlaştırmak ve toplumun her bölümüne erişilebilir sıhhat hizmeti sağlamak için tüm sorumluluklarını yerine getirmeye hazırdır. Acil servis çalışanlarının özlük haklarının korunması ve çalışma şartlarının güzelleştirilmesi, hizmet kalitesinin sürdürülebilirliği için vazgeçilmezdir. TATD, acil tıp çalışanlarının özlük haklarının savunucusu olarak, acil servislerde faal, bilimsel ve tahlil odaklı hasta idaresini desteklemeye kararlılıkla devam edecek.”

Yeşil kongre konsepti

Türkiye Acil Tıp Derneği’nin bu yıl ki kongre sekreterlerinden biri olan Prof. Dr. Neşe Çolak ise, aktifliğin etraf dostu kongre konseptine değindi.

Yeşil kongre konseptini birinci defa uyguladıklarına dikkat çeken Çolak, “Yeşil kongre derken, biz etrafa hassas bir derneğiz ve iklim krizinin, etraf kirliliğinin çok farkındayız. Bununla ilgili kişisel eforlarımız var lakin kişisel uğraşlarımızın ötesinde, kurum olarak da bir şeyler yapıp, bu farkındalığı arttırmak istedik ve bir yerlerden başlamalıydık. Kongre bunun için hoş bir araçtı. Kongreler basılı gereçlerin çok olduğu ortamlardır, duyurular, broşürler, kongre kitapçıkları üzere birçok basılı malzeme var ve bunlar kongre bitiminde çöp oluyor. Biz bunu istemedik, o yüzden dijitale döndük. Bütün duyurularımızı, bilgilerimizi, programımızı her şeyi dijitale döndürdük. QR kodlar ve cep telefonu üzerinden aplikasyonla katılımcılarımızla paylaştık. Böylece çöpe gidecek onlarca kağıdın önüne geçmiş olduk. Artı olarak bütün iştirakçilerimiz için, Tarım ve orman Bakanlığı’yla bağlantıya geçerek Orman Genel Müdürlüğü’nden sürdürülebilir nefes kampanyası kapsamında; bir fidanı yanmış bölgeler önceliklş olmak üzere topraklarla buluşturduk ve iştirakçilerimize bununla ilgili bir sertifika gönderilmesini sağladık. Ayrıyeten, geri döndürülebilir gereçten hazırlanan kongre çantalarımızın içerisine cet tohumları koyduk ve insanların bu hususta farkındalığının biraz daha artmasını istedik” şeklinde konuştu.