28 Şubat Sürecinin Mağduru Gülcan Taşdemir: ’21 Yılımızı Elimizden Aldılar’

Başörtüsü sebebiyle 28 Şubat postmodern darbesi sırasında üniversiteden uzaklaştırılan Gülcan Taşdemir, “Sanki cürüm işlemişiz üzere kırmızı kalemle işaretliyorlardı. Bizim 21 yılımızı elimizden aldılar ancak asla yılmadık. Herkes için olağan bir tarih ancak bizim için büyük bir yıkım oldu” dedi.

Kırıkkale’de yaşayan 2 çocuk annesi Gülcan Taşdemir (46), 28 Şubat sürecinde yaşadığı mağduriyeti unutamıyor. Postmodern darbenin en büyük mağdurlarından biri olan Taşdemir, o devirde yaşadığı ezaları İHA’ya anlattı. Başörtüsü yasağı sebebiyle üniversite eğitimine devam edemediğini belirten Taşdemir, “28 Şubat denince içim ‘cız’ ediyor. Herkes için olağan bir tarih fakat bizim için büyük bir yıkım oldu” dedi.

“21 yılımızı elimizden aldılar”

1999 yılında Konya Selçuk Üniversitesi Kimya Kısmı’nı kazandığını belirten Taşdemir, büyük hayallerle üniversiteye adım attığını fakat ikinci sınıfa geldiğinde başörtüsü yasağıyla karşı karşıya kaldığını söz ederek, “‘Başörtülü olarak asla okula alınmayacaksınız’ denildiğinde hala inanamıyorduk. ‘Gireceğiz’ diyorduk. Başta bizi okula alıyorlardı fakat imza attırarak, güya kabahat işlemişiz üzere kırmızı kalemle işaretliyorlardı. Bizim 21 yılımızı elimizden aldılar. Tahminen de şu an kimyager olacaktım, büyük buluşlara imza atacaktım lakin olmadı. Nasip. Rabbim bir daha yaşatmasın” diye konuştu.

“Başörtüsünü açtırmak onların tek derdiydi, eğitim değil”

O devirde başörtülü öğrencilerin büyük baskıya maruz kaldığını vurgulayan Taşdemir, “Başörtüsünün üzerine peruk takıyorduk. Başta bu biçimde okula girmemize müsaade verdiler lakin sonra onu da yasakladılar. Adamlar zulüm yaptılar. Baktılar ki yılmıyoruz, ‘bunlara kınama cezası verelim’ dediler. Evvel bir ay uzaklaştırma verdiler, akabinde da büsbütün okuldan attılar. Kimi arkadaşlarımız perukla girmeyi denedi lakin o bile kabul edilmedi. Zira biliyorlardı ki o peruğun altında başörtüsü var. Okulda büyük bir ayrım oluştu. Sınıfın yüzde 90’ı başını açtı. Açanlar bile bize baskı yapıyordu, ‘siz de açın’ diyorlardı. Açmayacağımızı söylediğimizde bize düşman oldular. Başörtüsünü açtırmak onların tek derdiydi, eğitim değil” sözünü kullandı.

Başarılı bir öğrenci olduğunu fakat 28 Şubat süreciyle birlikte hayallerinin yıkıldığını söz eden Taşdemir, “Kimya okumak, laboratuvar açmak istiyordum. İmam Hatip mezunu olmama karşın içimde daima bilim aşkı vardı fakat eğitim hakkımız elimizden alındı” dedi.

“Kayanın içinde gül bitti”

Yaşadıkları bu zulmü geride bırakmaya çalıştığını belirten Taşdemir, 21 yıl sonra hayatında yeni bir periyodun başladığını söyledi. 2011 yılında çıkan afla üniversiteye dönme fırsatı bulduğunu anlatan Taşdemir, “Evliydim, çocuğum vardı, Kırıkkale’de yaşıyordum. Kimya okuyabilmem artık mümkün değildi. ‘Yatay geçiş yaptıralım’ dedik ve ilahiyat fakültesine geçiş yaptım. Mecburen ilahiyat okumak zorunda kaldım ve 4 yıllık eğitimi tamamladım” diye konuştu.

28 Şubat ile ilgili tüm evrakları kapattığını düşündüğü bir devirde gelen bir haberle hayatının değiştiğini anlatan Taşdemir, “Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle atamam gerçekleştirildi. 2021 yılında Kırıkkale Valiliği’ne memur olarak atandım. 28 Şubat benim için ahirete kalmış bir davaydı. İnşallah biz ahirette de hakkımızı alacağız. Allah Cumhurbaşkanımızı başımızdan eksik etmesin. Bir daha da o günleri yaşatmasın” biçiminde konuştu. – KIRIKKALE