ANTALYA HAK-İŞ Başkanı Arslan: Kendi ayaklarımız üzerinde durabilecek Türkiye’yi inşa etmek zorundayız

HAK Emekçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) Genel Başkanı Mahmut Arslan, Hiç kimseye güvenmeden kendi ayaklarımız üzerinde durabilecek bir Türkiye‘yi inşa etmek zorundayız. Türkiye Cumhuriyeti gücünü koruyacaksa, güçlü bir devlet olacaksa, bunu başarmak zorundayız. Bunun için de fedakarlık mı, yapalım. Hakikaten dayanak olalım lakin bunu daima birlikte yapalım dedi.

‘DEM PARTİ’NİN KAZANDIĞI BELEDİYELERDE BÜYÜK ZORLUKLAR ÇIKARILDI’

Toplantıda konuşan HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, hem sendikal faaliyetlerde yaşanan sıkıntılara hem de ülke gündemindeki bahislere değindi. 31 Mart’ta yapılan mahallî seçimlerin akabinde HAK-İŞ’e bağlı sendika mensuplarının, belediyelerde sendika değiştirmeye zorlandığını, kabul etmeyenlerin ya işten çıkarıldığı ya da sürgün edildiğini söyleyen Lider Arslan, bilhassa DEM Parti’nin kazandığı belediyelerde üyelerine çok büyük zorluklar çıkarıldığını anlattı. Mahmut Arslan, Doğu ve Güneydoğu’da terörün tepe yaptığı devirlerde yalnızca biz vardık. O gün de bugün de PKK terörü dahil bütün terörizme karşı çabayı net bir formda yaptık. Bundan ötürü da her vakit gurur duyduk. Bundan sonra da tıpkı çizgide devam edeceğiz. Bunun bedellerini ödüyor muyuz, ödüyoruz. DEM’li belediyeler, bize niçin bu kadar açıktan hal aldı Neden gelir gelmez evvel HAK-İŞ’i tasfiye ediyorlar Bunlara karşı en net direnişi gösteren HAK-İŞ. Münasebetiyle HAK-İŞ’in bu direnişini kırmak istiyorlar. Gidip orada, onların belediyelerinin önünde, söylediklerimizi söyleyecek bugüne kadar bir siyasetçi çıkmadı. Aksiyonlara gelmekten korkan, çekinen, ticari dertler taşıyan ne yazık ki bir kısım beşerler var, biz ise her şeyimizle birlikte meydanlardayız. ve bunlara karşı açık bir formda çabayı sürdüreceğiz dedi.

‘SGK’NIN ZİYAN ETMESİNİN SEBEBİ, EMEKLİLER DEĞİL’

Her yıl sonu yaklaştığında taban fiyatın konuşulduğunu anlatan Lider Arslan, kendilerinin bir sayıdan çok minimum fiyatı belirlemek için oluşturulan yapıya karşı olduklarını anlattı. Türkiye‘de çalışanların vergi yükünün çok ağır olduğunu belirten Arslan, vergi dilimleri sayesinde yılbaşında belirlenen minimum fiyatın yıl bitmeden yalnızca enflasyona yenilmekle kalmayıp, fiili olarak da vergi yoluyla azaldığını belirtti. Herkesin kendilerini EYT konusunda suçladığını anlatan Arslan, 1999 yılında emeklilik yasası değişirken HAK-İŞ’in bütün itirazları yapmasına karşın bugün bu sonuçla karşılaşıldığını söyledi. SGK’nın ziyan etmesinin sebebinin emekliler olmadığını söyleyen Arslan, Sosyal Güvenlik Kurumu iki temel problemden ötürü mağdur. Birincisi, Türkiye‘de hala yüzde 30’dan fazla kayıt dışı istihdam var. Kayıt dışı istihdam demek, Toplumsal Güvenlik Kurumu’na prim ödememek. Çalışıyorsunuz, patronlar çalıştırıyor, kazanıyorlar, haksız rekabet yapıyorlar ama Sosyal Güvenlik Kurumu buradan hiçbir prim alamıyor. Hatta bunlar bir halde Toplumsal Güvenlik Kurumu’nun da içinde olduğu genel sıhhat sigortasından yararlandırıyorlar. İkincisi de Toplumsal Güvenlik Kurumu’nun alacaklarıdır. En son yeniden TÜİK’in sayılarına nazaran; SGK yaklaşık 600 milyar TL kurumlardan alacaklı. Bu 600 milyar TL alacağı almış olsak, yüzde 30’luk kayıt dışı sistemi kayıt altına alsak toplumsal güvenlik sistemimizin bir sorunu olmayacak diye konuştu.

‘TÜRKİYE’NİN ÇÖZÜLEMEYECEK SORUNU YOK’

Türkiye‘nin çözülemeyecek bir sorunu olmadığının altını çizen Lider Arslan, devlet olma vasfının kaybedilmemesinin değerli olduğunu belirterek, Devletimizi ve devlet olma hüviyetimizi kaybedersek her şeyimizi kaybederiz. O yüzden Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni bulunduğu bölgede güçlü, aktif, oyun kurucu ve bütün meselelere müdahil olabilecek bir yapıya kavuşturmak zorundayız. Bu alanda Türkiye‘nin attığı adımlar kıymetli, destekliyoruz, daha fazlasına muhtaçlığımız var. Bu yüzden bölgemiz ateş çemberi, etrafımızda her gün yüzlerce problemle muhatabız. Bu problemlerin tahlilini Türkiye‘de tek başına yapacak şeyler değil. Lakin memleketler arası toplum bu hususta önemli formda zafiyet içinde. Türkiye‘nin argümanları, Türkiye‘nin bu bahisteki gündeme getirdiği konular maalesef memleketler arası toplum tarafından yok sayılıyor. Bunun için Türkiye bir karar vermek zorunda, o karar şu anda olmuyor. Hiçbir kümeye, Birleşmiş Milletler’e, Avrupa Birliği’ne, İslam İşbirliği Teşkilatı’na, Arap Birliği vs, hiç kimseye güvenmeden kendi ayaklarımız üzerinde durabilecek bir Türkiye’yi inşa etmek zorundayız. Türkiye Cumhuriyeti gücünü koruyacaksa, güçlü bir devlet olacaksa bunu başarmak zorundayız. Bunun için de fedakarlık mı, yapalım. Sahiden dayanak olalım lakin bunu daima birlikte yapalım. Türkiye’nin bütün taraflarının içinde olduğu takviye ve kampanya. Hazırız, varız lakin bunu yalnızca çalışanların üzerine yıkmak, sıkıntıların tahlili için fiyatları aşağı çekmek, problemlerin tahlili için emeklilik sistemini düzeltmemek bu problemleri çözmeye yetmeyecek. Bu meselelerin tahlili konusunda HAK-İŞ olarak hassasiyetimizi sürdürmeye devam edeceğiz dedi.

HABER- KAMERA Mithat ABAKAN ANTALYA