Sunay Akın, “Koyu Mavi Memleket Kumaşı” kitabını okurlarla buluşturdu

Çağdaş Türk edebiyatının usta kalemi Sunay Akın’ın yeni kitabı Koyu Mavi Memleket Kumaşı, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayımlandı. Kitap, Gaziantep’in İslahiye ilçesinde bulunan ve 2020 yılında hizmete açılan “Sabiha-Aziz Bali İlçe Halk Kütüphanesi’nde” düzenlenen toplantıyla tanıtıldı.

Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu Lideri Adnan Bali ve Sunay Akın’ın mesken sahipliği yaptığı aktifliğe çok sayıda protokol üyesi, kitapsever ve basın mensupları katıldı. Adnan Bali, toplantıda yaptığı konuşmada, annesinin, doğduğu ve çocukluğunun geçtiği İslahiye’nin kendi hayatındaki yerini, pahasını iştirakçilerle paylaştı.

61 yıl boyunca cezaevi olarak kullanılan binanın kütüphaneye dönüştürülme kıssasını anlatan Adnan Bali, “Bir cezaevi binasında kütüphane kurmak, temelinde benim için bir hayalin gerçeğe dönüştüğü hüzünlü bir seyahat oldu. Cezaevini, hudutlu memur maaşıyla bizleri okutmak için varını ağırı ortaya koyan bedelli annemin vefatının akabinde, annem ve babamın ismini vererek, onun aziz anısını yaşatmak için kütüphaneye çevirdik. Annemin hayatının kıymetli bir kısmını geçirdiği, çok sevdiği, çok memnun olduğu konutumuzun çabucak yanı başında bulunan cezaevinin boşaldığını öğrenince, kardeşlerimle birlikte burada bir kütüphane açmaya karar verdik. Kitaplara ve okumaya çok düşkün, evimizdeki kitaplığı okuma sevgisini aşılatabilmek için mahalledeki tüm çocuklara açacak kadar ufku geniş bir insan olan annemin aziz anısını en hoş fakat bu türlü yaşatacağımıza inandık” dedi.

“Gençlerin gelişimine ışık vermek bakımından çok hoş bir örnek”

“Bina zelzelede rastgele bir hasar almadı”

Bali, kütüphanenin zelzeleden hasar almadığını ve sarsıntı periyodunda çok maksatlı olarak kullanıldığını söyleyerek, “Bu bina zelzele vaktinde yalnızca kütüphane olarak iş görmedi. Bir sefer biz bu binayı kütüphaneye dönüştürürken çok sağlam bir güçlendirme yaptık. Uyguladık ve hasebiyle bina bu sarsıntıda de rastgele bir hasar almadı. Çok küçük, ufak tefek dış cephesinde kayda kıymet olmayan şeyler dışında ayaktaydı. Zelzele mühletince de aşevi olarak hizmet verdi. Bahçesinde tıpkı halde gelen beşerler. Yani o devirde ilaç üzere bir şey oldu diyebilirim. Ondan sonraki periyotta de, evvelki periyotta de çok ağır bir hizmet verdi. Bakalım daha geliştireceğimiz şeyler de olabilecek inşallah. Zira yani bu kendini tetiklediği için muhtaçlık daha da artmaya başladı. Bu da hoş bir şey” tabirlerine yer verdi.

“Kütüphane bir kitap problemi değil; bir medeniyet meselesidir”

Kütüphanede, binanın daha evvelce ne olduğunu hatırlatmak ve ziyaretçileri geçmişe hakikat bir seyahate çıkarmak için bir koğuşun olduğu üzere korunduğunu söz eden Bali, evvelce koğuş olan yerlerde bugün çocukların okuma aktifliklerine, gençlerinse atölye çalışmalarına katılmasının, kütüphaneden olabildiğince çok öğrenci ve kitapseverin faydalanmasının kendisi ve ailesi için büyük bir memnunluk vesilesi olduğunu söyledi. Adnan Bali, “Kütüphane bir kitap sıkıntısı değil; bir medeniyet sorunu, dünyaya nasıl baktığınızın sorunudur. Açtığınız her kütüphane kapattığınız bir hapishane manasına gelebilir” dedi.

Adnan Bali, kendisi için manevi pahası çok büyük olan bir yerde, çok takdir ettiği bir sanatçı olan Sunay Akın’ın yeni kitabının tanıtılmasından duyduğu memnuniyeti lisana getirirken, “Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından basımı yapılan kitap, Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyet’i neden ‘kültür’ üzerine kurduğunu saklı kahramanların hikayeleri üzerinden çok hoş özetliyor. Bir Cumhuriyet kurumu olan Bankamızın iştiraki Kültür Yayınlarımızın böyle bir kitabı okurlarla buluşturmasını değerli buluyorum. Eminim ki kitabı okuyanların zihinlerinde, Cumhuriyetin kurulduğu devirden kimi anekdotlar yer edinecek, o periyodu tahminen bir kere daha hissedecekler” halinde konuştu.

Kültür-sanatın bağımsızlıkla muadil tutulduğu bir miras

Sunay Akın, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları etiketiyle okuyucuyla buluşan yeni kitabı Koyu Mavi Memleket Kumaşı’nda, Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde kurulan Cumhuriyet’in bâtın kahramanlarının hikayelerini anlatırken, bize sanatın ve kültürün bağımsızlıkla muadil tutulduğu bir mirası devraldığımızı bir kere daha hatırlatıyor.

Çanakkale Savaşı’nı cephede resimleyen ressamları, Latmos Dağı’ndaki mağara fotoğrafları, Gülcemal gemisinin burnuna çizilen köpükler, Yaşar Kemal ve Arif Dino’nun Paris Garı’ndaki bekleyişleri, Pendik’te bir meskende ortaya çıkan Exupéry fotoğrafı, Mustafa Pilevneli’nin Kaşinozaki Feneri’nin yanındaki müzede sergilenen tablosu, Vedat Günyol’un elinden geçen Ferhan Şensoy’dan birinci, Sait Faik’ten son bir hikaye. Kitaba ismini ise 1933’te Ankara’nın Kazan köyünün muhtarı seçilen, 1935’te de birinci bayan milletvekillerimizden biri olarak TBMM’nin sıralarında oturan Satı Çırpan’ın hikayesi veriyor.

“Bir milletin zenginliği pay senetleri değil, hissi senetleridir”

Kitap tanıtımı için neden Gaziantep’in İslahiye ilçesini seçtiğini açıklayan Sunay Akın, “Şimdi yeni kitabımın ismi ‘Koyu Mavi Memleket Kumaşı’ olunca bu hoş memleketimin kumaşının en hoş yerlerinden birinde okurlarla buluşsun istedim. Bu yüzden Gaziantep’in İslahiye ilçesini seçtim. Nedeni içinde bulunduğumuz bu yapı. Burası bir cezaeviydi. Lakin ne hoş ki, çabucak şu hapishanenin yanında oynayan, çocukluğu geçen Adnan Bali, bu cezaevini kütüphaneye dönüştürüyor ve kütüphaneye annesi Sabiha Hanım ve Aziz Bey’in ismini veriyor. Sabiha Hanım buralı bir Anadolu bayanı gaz lambası ışığı altında Kemal Tahir’ler okuyor. Okuyan bir Anadolu bayanı. Daima derim ya bir milletin zenginliği pay senetleri değil hissi senetleridir. İşte bunu da göstermek için kitabımın okurla buluştuğu birinci aktifliği burada gerçekleştirmek istedim. Çok teşekkür ediyorum İş Bankası Kültür Yayınlarına. Onlar coşkuyla karşıladılar benim bu teklifimi ve daima birlikte buraya geldik. ve birinci aktifliği burada gerçekleştirdik” halinde konuştu.

“Belki de Cemil Bey İslahiye’de birinci sefer alkışlandı”

Kitabın içeriği hakkında bilgiler veren Akın, “Kitabın içinden bir öykü anlatayım. İşgal İstanbul’unda, işgal askerlerine karşı bir Türk bayanı ve işgal askerleri ona sarkıntılık ediyor. Kaçırıp tecavüz edeceklerdi tahminen de. Onları engelleyen ve iki adedini vuran, vazifesini yapan bir polis memuru Cemil Bey’i vardır. Ne yazık ki kendi ülkesinde işgal güçlerinin karakollarına teslim ediliyor ve ne yazık ki işgal mahkemesinde yargılanıp işgal ülkesinin dünyanın bir köşesindeki Fransa’da bir mahpusa atılıyor. İşgal İstanbul’u buydu lakin Mustafa Kemal Atatürk ondan haber alınca 12 yıl sonra onu alıp ülkesine geri getirtiyor ve Cemil Bey ülkesine geri dönünce İslahiye’de misyon yapıyor. Bir çocuğu burada dünyaya geliyor. Kitabımın içinde yalnızca o isimsiz hoş kahramanlardan biri Cemil Beyefendi. Herhalde onu anmış olduk böylece. Kitapseverlere kütüphanede bu hikayeyi anlattığımda tahminen de birinci sefer İslahiye’de Cemil Bey alkışlandı. Vesileyle bir sefer daha işgal devrinde işgale karşı direnen, Anadolu’ya geçen, başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bu hoş memleketi özgürlük kumaşına kavuşturan bütün hoş insanlara minnet hislerimi sunuyorum” diye konuştu. – GAZİANTEP