Bakan Güler: “Suriye Millî Ordusu’nun, toprakların tamamını kurtaracağına inanıyoruz”

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, “Suriye Ulusal Ordusu’nun, Suriye halkı ile birlikte terör örgütleri tarafından işgal edilen toprakların tamamını kurtaracağına inanıyoruz. Biz de hudutlarımız ötesindeki terörist ögelerin tamamı temizlenene kadar, tıpkı kararlıkla icap eden tüm önlemleri alacağız” dedi.

Bakan Güler, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, Deniz Kuvvetleri Kumandanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, Kara Kuvvetleri Kumandanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu ve Hava Kuvvetleri Kumandanı Orgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu ile Gaziantep’e gitti.

2’nci Ordu Kumandanı Orgeneral Levent Ergün tarafından karşılanan Bakan Yaşar Güler ve beraberindeki TSK Komuta Kademesi daha sonra helikopterler ile Suriye hudut sınırına giderek Kilis/Çıldıroba’daki 6’ncı Kolordu ve Müşterek Özel Vazife Komutanlığı Temel Komuta Yerine geçti.

Burada askeri merasimle karşılanan Bakan Yaşar Güler, inceleme ve denetlemelerin akabinde yurt içindeki ve hudut ötesindeki birlik kumandanlarının iştirakiyle görüntü telekonferans toplantısı gerçekleştirdi.

Yurt içindeki ve hudut ötesindeki birlik kumandanlarının iştirakiyle gerçekleşen görüntü telekonferans toplantısında konuşan Bakan Güler, “Suriye’de 2011 yılında başlayan kriz ve devamında ortaya çıkan istikrarsız ortam, PKK-YPG ve IŞİD terör örgütlerinin Suriye’de alan kazanmalarına fırsat vermiş ve hudut güvenliğimizi tehdit eder duruma gelmiştir. Tekrar hatırlatmak gerekirse, Suriye’deki operasyonlarımız öncesinde PKK/PYD ile IŞİD terör örgütünün yurt içinde hücumları ve hareketleri olmuştu. Bu akınlar ve hareketler sonucunda; Reyhanlı’da 50, Suruç’ta 34, Ankara’da 109, İstanbul’da 45, Gaziantep’te 59, Kilis’te 22 olmak üzere 600’den fazla vatandaşımız hayatını kaybetmiş ve binden fazla vatandaşımız yaralanmıştır. Ayrıyeten hudut ötesi harekatlarımız öncesinde, Suriye topraklarından vilayet ve ilçelerimiz ile yerleşim yerlerimize yönelik çok sayıda atak gerçekleştirilmiştir. Fırat Kalkanı Harekatı öncesinde Kilis’e toplam 95 adet, Zeytin Kolu Harekatı öncesinde Kilis’e 53, Hatay’a 109 adet, Barış Pınarı Harekatı öncesinde ise Mardin’e 407, Şanlıurfa’ya 632, Şırnak’a 241, Gaziantep’e de 9 olmak üzere toplamda bin 546 adet füze ve havan saldırısı yapılmıştır” açıklamasında bulundu.

“IŞİD ile alanda göğüs göğüse uğraş eden tek ordu Türk Ordusudur”

Sınır güvenliğinin tesis edilmesi için Fırat Kalkanı Harekatı ile başlayan hudut ötesi operasyonlara dikkati çeken Bakan Güler, “Bu kapsamda IŞİD ile alanda göğüs göğüse çaba eden tek ordu Türk Ordusudur. Fırat Kalkanı Harekatında 67 kahraman silah arkadaşımız şehit olmuştur. Ordumuz icra ettiği başarılı operasyonlarla oluşturulmak istenen terör koridorunu parçalamış, harekat alanlarında bulunan halkın hayatının olağanlaşması için de büyük gayret sarf etmiştir” diye konuştu.

“Suriye Ulusal Ordusu’nun, toprakların tamamını kurtaracağına inanıyoruz”

Suriye’de kanlı rejimin devrilerek yeni bir periyoda girildiğini belirten Bakan Güler, “Suriye’de asıl kelam sahibi artık Suriye halkıdır. Bugüne kadar olduğu üzere bundan sonra da biz tekrar Suriye halkının yanında olmaya devam edeceğiz. Bu kapsamda; Suriye’nin toprak bütünlüğü, siyasi birliği, güvenlik ve istikrarının sağlanması için yeni yönetimle yakın iş birliği ve uyum içerisinde olacağız. Suriye’de 27 Kasım’da başlayan süreç sonucunda 2 Aralık tarihinde Tel Rıfat, 9 Aralık tarihinde ise Menbic, Suriye Ulusal Ordusu tarafından, YPG / PKK’lı terörist ögelerden temizlenmiştir. Suriye’deki yeni idare ve onun ordusunun kıymetli bir kesimi olan Suriye Ulusal Ordusu’nun, Suriye halkı ile birlikte terör örgütleri tarafından işgal edilen toprakların tamamını kurtaracağına inanıyoruz. Biz de hudutlarımız ötesindeki terörist ögelerin tamamı temizlenene kadar, tıpkı kararlıkla icap eden tüm önlemleri alacağız” halinde konuştu.

“Bugün Suriye’de yaşananlar, yalnızca ‘son bir ayın gelişmeleri’ olarak görülmemelidir”

Bakan Güler konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Tüm aktörlerin kapsayıcı bir tahlil için Türkiye ile iş birliği yapması büyük değer taşımaktadır”

Sahadaki tüm aktörlerin Türkiye’nin yaptığı fedakarlık ve üstlendiği inisiyatifleri atılacak adımlarda göz önünde bulundurması gerektiğine vurgu yapan Bakan Güler; adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir tahlil için, Türkiye’nin hassasiyetlerine hürmet gösterilmesi gerektiğine vurgu yaparak, “Bugün yapılan her açıklama ve atılan her adım, lokal halkın beklentilerini ve bu uğurda ödenen bedellere de hürmet göstermek zorundadır. Gelinen kademede Türkiye; Suriye’de istikrarın tesisi ve sığınmacıların onurlu bir biçimde geri dönüşlerinin sağlanması için, üzerine düşenleri yapmaya devam edecektir. Esasen bölgede aktif olan tüm aktörler ve müttefiklerimiz de Türkiye’nin tahlilin bir anahtarı olduğu gerçeğini artık kabul etmektedirler. Bu bağlamda; tüm aktörlerin kapsayıcı bir tahlil için, yeni idaresi desteklemesi ve Türkiye ile iş birliği yapması büyük kıymet taşımaktadır. Yıllardır süren çatışmaların sebep olduğu insani dramlar sebebiyle acı çeken lokal halkın taleplerine kulak vermek, demografik yapıyı koruyacak adımlar atmak ve uzun vadeli bir barış inşa etmek için kapsamlı bir yaklaşım benimsemek elzemdir” tabirlerini kullandı.

“Suriye’nin geleceğinde PKK/YPG, IŞİD üzere terör örgütlerinin yeri yoktur”

Diğer yandan Suriye’nin kuzeydoğusundaki terörist kümelerin varlığının devam ettiğini hatırlatan Bakan Güler, “Suriye’nin geleceğinde PKK/YPG, IŞİD üzere terör örgütlerinin yeri yoktur” dedi. Terör örgütü PKK/YPG’nin denetim ettiği bölgelerde terör ve baskı yoluyla demografik yapıyı değiştirdiğini lisana getiren Bakan Güler, “Ülkemizin ve Suriye’nin güvenliğine tehdit oluşturan bu kümelerin, alanda attığı her adım takip edilmekte, bunlara karşı önleyici önlemler alınmaktadır” dedi.

“Yerinden edilen bölge halkı konutlarına döndüğünde, Suriye’nin gerçek demografik yapısı da ortaya çıkacaktır”

Bakan Güler konuşmasına şöyle devam etti:

“Terör örgütünün baskısı kalktığında ve yerinden edilen bölge halkı meskenlerine döndüğünde, Suriye’nin gerçek demografik yapısı da ortaya çıkacaktır. Hasebiyle demografik testten geçemeyen her teşebbüs, başarısız olmaya mahkümdur. Suriye’nin toprak bütünlüğüne, egemenliğine ve bölgemizin güvenliğine yönelik büyük tehdit oluşturan PKK/YPG terör örgütünün alandaki istikrarsızlıktan faydalanmasına asla müsaade vermeyeceğiz. Bölgede varlık gösteren terör örgütleriyle çaba konusundaki tavrımız, açık ve nettir. PKK/YPG terör örgütünün bir an evvel tasfiye edilmesi ve Suriye’nin siyasi ve idari bütünlük temelinde geçiş sürecinin gerçekleştirilmesi önceliğimizdir. Bunu muhataplarımıza da tabir ettik, ediyoruz. Suriye’deki yeni idare de terör örgütünün tasfiyesi konusundaki tavrını açıkça belirtmiştir. Asil milletimiz müsterih olsun ki aziz vatanımıza, vatandaşlarımızın güvenlik ve huzuruna tehdit oluşturan tüm şer odaklarını yerle bir edecek, teröristleri ilişkin oldukları karanlık çukurlara gömmeye devam edeceğiz. İcra ettiğimiz hudut ötesi operasyonlarımız planlandığı formda ve artan bir baskıyla sürdürülecektir.”

“Teröristler için büyük Türk adaletine teslim olmak tek çıkış yoludur”

Irak’ın kuzeyindeki teröristlere göz açtırmadıklarını tabir eden Bakan Güler, Pençe-Kilit Operasyonu ile Zap’ta kilidin kapatıldığını ve Irak sonunun tamamının emniyetinin ileriden sağlandığını hatırlattı. Mağaralarda sıkışan teröristlerin etkisiz hale getirilmeye devam edileceğini belirten Bakan Güler, “Artık, teröristler için ulu Türk adaletine teslim olmak tek çıkış yoludur. Aksi halde onları bekleyen yegane son, yok olmaktır. Teröristlerin bulunduğu her yer, Türk Silahlı Kuvvetlerimizin legal hedefidir” dedi.

Türkiye’nin jeopolitik pozisyonu, stratejik değeri ve kurduğu çok boyutlu münasebetlerle dünya siyasetinde kilit bir aktör olduğunun altını çizen Bakan Güler, “Savunma ve güvenlik alanında süratle değişen dinamikler karşısında esaslı devlet geleneğimizden aldığımız mirasla ürettiğimiz siyasetler ülkemizi, müzakere masalarının vazgeçilmez bir üyesi haline getirmiştir. Öte yandan her geçen gün daha da karmaşıklaşan dünya politiği dost ve müttefik ülkelerle yakın temas ve iş birliği halinde olunmasını ve savunma sanayii başta olmak üzere çeşitli alanlarda birlikte çalışmayı gerekli kılmaktadır. Cumhurbaşkanımızın vizyoner liderliğinde ortaya konulan çok boyutlu diplomasi sayesinde dost ve müttefiklerimizle iş birliği derinleşmiş ülkemizin memleketler arası topluluktaki faal rolü daha da artmıştır. Bu durum, dünya basınında sıklıkla yer bulmakta ve çeşitli başkanlar tarafından da söz edilmektedir. Türk Silahlı Kuvvetlerimizin, dünyanın birçok bölgesinde barış ve istikrarın tesisine yönelik üstlendiği inisiyatifler; ülkemizin gücüne güç katmakta, dost ve müttefik ülkelere inanç telkin etmekte, mazlum coğrafyalarda istikrar ögesi olmaktadır. Bu muvaffakiyet öyküsünde, siz kahraman ve fedakar silah arkadaşlarım da çok önemli roller üstlenmektesiniz. Çabalarınızla şu ana kadar her alanda elde ettiğimiz muvaffakiyetlerin korunması ve daha yüksek düzeylere çıkarılması temel önceliğimizdir. Ulu ordumuzun siz pahalı mensuplarının, dün olduğu üzere bugün de yüksek görev şuuru ve sorumluluk şuuru ile üzerine düşen vazifeleri eksiksiz bir halde yerine getireceğine olan inancım tamdır. 2025 yılına yeni umutlar ve güçlü gayelerle girerken faaliyetlerimizi en düzgün biçimde yerine getirme azim ve kararlılığında olduğumuzu tabir etmek istiyorum. Bu vesileyle, tüm silah ve mesai arkadaşlarım ile bedelli ailelerinin yeni yılını kutluyor, kahraman arkadaşlarıma misyonlarında üstün muvaffakiyetler diliyorum” biçiminde konuştu. – ANKARA