Bakan Tunç: “Adalet, haklıya hakkını gecikmeksizin vermektir”

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Adalet, bir medeniyetin harcı, bir toplumun vicdanı ve devletin en sağlam teminatıdır. Adalet mülkün temelidir diyoruz. Adalet, her şeyi yerli yerine koymaktır. Adalet, haklıya hakkını gecikmeksizin vermektir” dedi.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Hukuk Fakültesi öğrencilerinin Ulusal Staj Programı kapsamında avukatlık ofisleri, noterlikler, arabuluculuk ofisleri ve merkezlerinde staj yapabilmelerine dair iş birliği protokolü imza merasimine katıldı. Dikmen Hakimevi’nde düzenlenen programa Türkiye Barolar Birliği Lideri Erinç Sağkan, Türkiye Noterler Birliği Lideri Ahmet Alıcı, Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofis Başkanı Salim Atay ile çok sayıda yargı mensubu katıldı. Programda konuşan Adalet Bakanı Tunç, imzalanacak protokolle gençlerin meslek seyahatlerini desteklemeyi, hukuk eğitiminin kalitesini artırmayı, adalet sisteminin geleceğini daha sağlam temellere oturtmayı hedeflediklerini belirtti.

“Programla her gencimiz, sahip olduğu yetkinliklere nazaran en gerçek ve adil formda kıymetlendirilerek patronlarla buluşturulmakta”

Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi tarafından hayata geçirilen Ulusal Staj Programı sayesinde gençlern liyakat ve fırsat eşitliği prensipleri çerçevesinde kamu kurumları ve özel kesim kuruluşlarında meslek imkanlarından faydalanabildiklerini söyleyen Bakan Tunç, “Bu program sayesinde gençlerimizin meslek fırsatlarına erişimde adalet tesis edilerek istihdamları artırılmakta, ayrıyeten meslek basamaklarını genç yaşta çıkmalarına imkan sağlanmaktadır. Öğrencilerimizin birçok alandaki muvaffakiyetlerinin geniş bir perspektiften değerlendirildiği bu staj sürecinin büsbütün şeffaf, izlenebilir ve yenilikçi bir sistem üzerinden işletilmesi de programı ayrıyeten değerli hale getirmektedir. Programla her gencimiz, sahip olduğu yetkinliklere nazaran en hakikat ve adil formda kıymetlendirilerek patronlarla buluşturulmakta, patronlar ise öğrencilerin kimlik ve üniversite bilgilerini görmeksizin sadece yeterlilik puanlarını temel alarak tekliflerini sunmaktadırlar. Böylelikle gençlerimiz artık teklif bekleyen değil, kendilerine gelen fırsatlar ortasından seçim yapabilen ve mesleklerine şuurlu bir halde istikamet veren bir pozisyonda yer almaktadır” sözlerine yer verdi.

“Adalet, haklıya hakkını gecikmeksizin vermektir”

Ulusal Staj Programı’nın faaliyetlerini her geçen gün daha da artırdığını görmekten büyük bir memnuniyet duyduğunu lisana getiren Tunç, “Bugün, bu vizyoner programın hukuk alanına daha aktif bir halde katkı sunmasına imkan sağlayan iş birliği protokolünü hayata geçiriyoruz. Protokolle adaletin ruhunu ve hukukun şuurunu geleceğe taşıyacak genç hukukçularımız için kıymetli bir başlangıca imza atıyoruz. Adalet, bir medeniyetin harcı, bir toplumun vicdanı ve devletin en sağlam teminatıdır. Adalet mülkün temelidir diyoruz. Adalet, her şeyi yerli yerine koymaktır. Adalet, haklıya hakkını gecikmeksizin vermektir. ve adaletin tecellisi, hayatımızda en ehemmiyet vermemiz gereken konulardan biridir. Adaletin tecellisi için gerekli olan gereksinimler ve kurallar vardır. Bu kaidelerden en olmazsa olmazı hukuk devletidir. Yasamasıyla, yürütmesiyle ve yargısıyla üç sacayağından oluşan hukuk devleti natürel, hukuk devletinin olmazsa olmazı olan yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığı çok değerlidir. Tarafsız ve bağımsız yargının adaleti hakkıyla tecelli edebilmesi için de en kıymetli konu yargıçlarımız, savcılarımız ve avukatlarımızdır” dedi.

Türkiye’nin bu alanda son 22-23 yılda çok kıymetli aralar katettiğinden bahseden Tunç, şunları lisana getirdi:

“Başta toplumun gereksinimine karşılık veren mevzuatın yenilenmesi konusunda büyük ilerlemeler kaydettik. Türkiye Büyük Millet Meclisimiz, temel kanunlarımızın çabucak hemen tamamını son yıllarda yeniledi. Bugün dünyanın tahminen de en yeni temel kanunlarına sahibiz. Türk Ceza Kanunu’ndan Borçlar Kanunu’na, Ticaret Kanunu’ndan yöntem kanunlarımıza kadar hepsi güncellenmiş ve yenilenmiş durumda. Vakit içerisinde de yargı reformlarıyla daima geliştirdiğimiz mevzuatımız ve bu mevzuatın uygulanacağı yerlerin adalete uygun hale getirilmesi konusunda son yıllarda aldığımız arayı hiç küçümseyemeyiz. Teknolojik imkanlarla donatılmış, dijital sistemlerin en üst seviyede kullanıldığı yerlerde adalet teşkilatımız, yargı teşkilatımız hizmet vermeye devam ediyor. Olağan, gerek fiziki yerler gerek toplumun gereksinimine karşılık veren mevzuat değerli ancak en değerlisi de bugün asıl mevzumuz olan insan ögesi. Adalette insan ögesini daha kaliteli ve verimli hale getirmek, adaletin hizmetinde çalışacak şahısların en güzel halde yetişmesini sağlamak için gerekli imkanların seferber edilmesi gerekiyor. Bugün yaptığımız protokol de bu emelle gerçekleştirdiğimiz çalışmalardan biri.”

“Hukukçu adaletin tecellisi için çaba eden, hakkaniyeti savunan ve hukukun üstünlüğünü gözeten bir duruşa sahip olmalıdır”

Adaleti güçlü kılanın sırf mevzuat olmadığını söyleyen Tunç, mevzuatı uygulayan, yorumlayan ve yaşatanların beşerler olduğuna dikkat çekerek, “Hukukun üstünlüğü prensibini yaşatacak ve adaletin tecellisini sağlayacak olan gençlerimizi meslek hayatına sağlam adımlarla hazırlamak hepimizin ortak görevidir. Bu görevin temeli ise hukuk eğitimiyle atılmaktadır. Zira hukuk eğitimi sadece bir meslek kapısı değil, toplumun adalet hissini yeşerten ve pekiştiren bir şuur inşasıdır. Hukuk eğitimi, bireyin niyet yapısını, ahlaki duruşunu ve toplumsal sorumluluk hissini şekillendiren esaslı bir süreçtir. Hukukçu sadece kanunları, yönetmelikleri ve mevzuatı bilen kişi değildir; hukukçu birebir vakitte adaletin tecellisi için çaba eden, hakkaniyeti savunan ve hukukun üstünlüğünü her şartta gözeten bir duruşa sahip olmalıdır. İşte bu duruş, sırf kitap sayfalarında değil, hayatın içinde, alanda, gerçek olaylarla yoğurularak gelişir” dedi.

Program fotoğraf çekimi ile sona erdi. – ANKARA