Bakan Tunç, Narin Güran cinayeti ve Ayşenur Ezgi Eygi’nin durumu hakkında açıklamalarda bulundu

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Adli Tıp Kurumu tarafından bu yıl birinci kere milletlerarası olarak düzenlenen, “Uluslararası İştirakli 19. İsimli Tıp Günleri” açılış merasiminin akabinde basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Cansız vücudu kaybından 19 gün sonra dere kenarında bulunan 8 yaşındaki Narin Güran’ın cinayeti hakkında konuşan Bakan Tunç, soruşturma kapsamında elde edilen kamera manzaralarının TÜBİTAK’a ulaştırıldığını açıkladı. Tunç, “Bir ekip tespit edilen kamera manzaraları var, bu kamera manzaraları dün TÜBİTAK’a gönderildi. TÜBİTAK tarafından bir inceleme yapılıyor” dedi.

Tunç, ayrıyeten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yarın Birleşmiş Milletler Genel Şurası’na katılacağının bilgisini vererek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Batı Şeria’da düzenlenen bir şovda İsrail askerleri tarafından vurularak öldürülen Ayşenur Ezgi Eygi konusunu gündemine alabileceğini lisana getirdi. Tunç, “Sayın Cumhurbaşkanımız Birleşmiş Milletler Genel Şurası’nda yarın konuşma yapacak, kesinlikle bu mevzuya da değinecektir” dedi.

Antalya’da yapılan Milletlerarası İştirakli 19. İsimli Tıp Günleri Kongresi’ne katılan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, açılış merasimi sonrası basın mensuplarıyla bir ortaya geldi. 21 Ağustos tarihinde Diyarbakır’da kaybolan ve 19 gün sonra cansız vücuduna ulaşılan Narin Güran cinayeti ve 6 Eylül’de işgal altındaki Batı Şeria’da düzenlenen bir şovda İsrail askerleri tarafından vurularak öldürülen Türk-ABD vatandaşı Ayşenur Ezgi Eygi hakkında yapılacak süreçlere ait değerlendirmelerde bulundu.

“Milletimizin beklentisi yargı tarafından karşılanacak”

Bakan Tunç, 8 yaşındaki Narin Güran’ın cansız vücudunun bulunmasından akabinde duyduğu üzüntüyü lisana getirerek, şu sözlere yer verdi: “21 Ağustos’ta kaybolan Narin kızımızın maalesef cansız vücudu 19 gün sonra 8 Eylül’de bir dere yatağında gömülmüş halde bulundu. Sahiden milletçe bizi derinden sarstı. Narin kızımızın hunharca cinayete kurban gitmesi bizi çok yaraladı. Gece gündüz herkes Narin’in canlı vücuduna ulaşmak için çok çalıştı ancak cansız vücuduna ulaşıldı. Bu kapsamda soruşturmalar da faal bir formda devam etti, bilhassa Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığımızın başından bu yana katilleri tespit edebilmek, sorumluları bulabilmek için gösterdiği efor kelam konusu. Millet olarak Narin’in katillerinin tespiti ve hak ettikleri en ağır cezaya çarptırılması noktasında bir beklenti var. Bu beklenti elbette ki yargımız tarafından karşılanacak, hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Karanlıkta hiçbir şey kalmayacak.”

“Kamera imajları TÜBİTAK’ta”

Bakan Tunç, Narin Güran cinayetine ait soruşturma kapsamında tespit edilen kamera manzaralarının dün TÜBİTAK’a ulaştırıldığını açıklayarak, şöyle devam etti:

“Şu anda elde edilen kanıtlar, bilgiler, sözler var, sözlerdeki çelişkiler var. Yine tabir alınabiliyor ve bu manada soruşturma kademesinde 12 kuşkulu tutuklu, 3 isimli denetim kararı verilen kişi var. 27’si kuşkulu olmak üzere 241’i şahit olmak üzere bu soruşturma kapsamında 268 kişinin sözü alındı. Bir grup DNA tespitleri var, tespit edilen araçlar üzerinde kriminal incelemeler var. Gerek jandarma kriminal laboratuvarlarının gerekse Diyarbakır Adli Tıp Kurumu Başkanlığımızın ve İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığımızın elde ettiği bilgiler var. Geriye dönük HTS kayıtları inceleniyor. Kim kiminle ağır görüşmüş, bunun yanı sıra baz çakışmaları tespit ediliyor. Cinayet mahallinde kimlerin olduğuna yönelik baz istasyonu tespitleri ve baz çakışmaları ile ilgili çalışmalar devam ediyor. Bir grup tespit edilen kamera manzaraları var, bu kamera imgeleri dün TÜBİTAK’a gönderildi. TÜBİTAK tarafından bir inceleme yapılıyor. Oradan da hem ses hem manzara manasında tespit edilen, birtakım konutlardan elde edilen kameralarla ilgili TÜBİTAK’ta da bir çalışma yapılıyor.”

“Katil ya da katiller en ağır cezaya çarptırılacak”

Bakan Tunç, soruşturmanın kapalılığına dikkat çekerek, selameti açısından farklı yorumlara neden olacak konulardan kaçınmak gerektiğine işaret etti. Tunç, “Burada bilhassa elde edilen İsimli Tıp’ın ortaya koyduğu DNA tespitleri ve öteki bilgiler, kriminal incelemelerde ortaya çıkan konular, soruşturma kapsamında saklılık kapsamında teknik datalar ve kanıtlarla ilgili kamuoyuna yansımayan birtakım konular da kelam konusu. Tabirler avukatlar tarafından kamuoyuyla paylaşıldığında, o tabirlerden yola çıkarak birtakım yorumlar tespitler yapılabiliyor. Burada soruşturma zımnî, soruşturmanın selameti açısından bilhassa farklı yorumlara neden olacak konulardan da kaçınmak gerekiyor. Narin kızımızın katilleri kesinlikle soruşturma kapsamında tespit edilecek ve yargı huzuruna çıkarılacak, çok uzun sürmez. Bu manada açılacak bir davada yargı sonucunda katil ya da katiller hesap verecek. Biz bunun sonuna kadar takipçisi olacağımızı daima söyledik. Sayın Cumhurbaşkanımız Narin evladımız kaybolduğu günden itibaren bu işin üzerinde hassasiyetle duruyor, soruşturma kademesini çok yakından takip etti. Soruşturmanın en ince ayrıntılarına kadar, hiçbir kuşku bırakmayacak halde sözler, tüm teknik datalar kıymetlendirilerek, HTS kayıtlarından baz kayıtlarına, tespit edilen kamera kayıtlarının TÜBİTAK tahlillerine, yeniden toplanan telefonlardan elde edilen birtakım ses kayıtlarının çözümlenmesine varıncaya kadar, birçoğu kamuoyuna yansımamış bilgiler var. Sonunda iddianame ortaya çıkınca da yargı huzurunda hesabını verecek, Narin kızımızın kanını yerde bırakmayarak, toplum vicdanımızı rahatlatacak bir karara ulaşacak, katil ya da katillerde en ağır cezaya çarptırılacak” dedi.

Hem Filistin’de hem Türkiye’de otopsi yapıldı

İşgal altındaki Batı Şeria’da İsrail askerleri tarafından öldürülen Ayşenur Ezgi Eygi’nin vafatının akabinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın çabucak soruşturma başlattığını aktaran Bakan Tunç, şöyle konuştu: “Ayşenur Ezgi Eygi kardeşimiz hunharca İsrailli askerler tarafından şehit edildi. Oradaki soykırımı ve teröristleri kınamak, Filistinli mazlum halkın hakkını savunmak için barışçıl bir şova katıldı. Bir insan hakları savunucusu, ABD’de üniversite bitirmişti. Filistin’de mazlumların haklarını savunurken, barışçıl bir şovda İsrailli askerler tarafından şehit edildi. Vatandaşımızın yabancı bir ülkede şehit edilmesinin peşini bırakamazdık, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımız çabucak soruşturma başlattı. Ayşenur Ezgi kardeşimizin otopsi süreçleri evvel Filistin’de yapıldı, naaşı Türkiye’ye getirildi. İzmir Adlı Tıp Kurumu Başkanlığı’nda da memleketler arası standartlarda bir otopsi yapıldı. Geçen hafta da kardeşimizi İzmir Dikili’den ebediyete uğurladık.”

“Cumhurbaşkanımız Birleşmiş Milletler Genel Şurası’nda yarın konuşma yapacak, kesinlikle bu hususa da değinecektir”

Ayşenur Ezgi Eygi’nin hakkının hem iç hem milletlerarası hukukta korunacağının altını çizen Bakan Tunç, açıklamalarını şöyle tamamladı: “Hakkını hukukunu hem iç hukukta koruyacağız hem de Sayın Cumhurbaşkanımız Birleşmiş Milletler Genel Heyeti’nde yarın konuşma yapacak, kesinlikle bu hususa da değinecektir. Hem Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu’nun gündemine Ayşenur’un raporlarını intikal ettireceğiz, hem de Ayşenur’un soykırım davası devam ediyor, Türkiye’nin katılma talebi de kelam konusu oldu. Milletlerarası Adalet Divanı’na da raporları takdim edeceğiz, kanıtları sunacağız. Memleketler arası Ceza Mahkemesi’nde İsrailli saldırganlarla ilgili devam eden soruşturmaya da Ayşenur’un kanıtlarını takdim edeceğiz. Evvelki gün Filistin Büyükelçisi Adalet Bakanlığı’nı ziyaret etti. İsimli yardımlaşma kapsamında Ayşenur’un Filistin’deki soruşturma evrakını tüm ekleriyle birlikte bize takdim etti. İçerisinde CD’si ve flashbelleklerdeki tüm fotoğraf ve imajlarla birlikte tüm belge kapsamı şu anda Filistin’de, devam eden soruşturmanın bir nüshası da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımıza intikal etti. Ayşenur Ezgi kardeşimizin hakkını hukukunu muhafazanın çabası içerisinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz.” – ANTALYA