Boşanma aşamasındaki eşini 9 kurşunla katletti, 15 yaşındaki kızının 112 kaydı aileyi ağlattı

Antalya’da boşanma etabında olduğu eşi Fadim Temirhanoğulları’nı tabancayla öldüren Savaş Temirhanoğulları’nın yargılandığı davanın ikinci duruşması Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada maktulün yakınları müştekiler ve sanığın çocukluk arkadaşı şahit olarak dinlenirken, annesi ve yakınları Fadim Temirhanoğulları’nın fotoğrafının yer aldığı tişörtle davaya katıldı. Sanık Savaş Temirhanoğulları ve Fikret İnal’ın da duruşma salonunda yer aldığı davada, sanıkların savunması sırasında vakit zaman sesler yükseldi.

TANIKLAR VE MÜŞTEKİLER DİNLENDİ

“BU 3-4 YIL İÇİNDE AYAĞIN BİR TAŞA TAKILABİLİR” HALİNDE TEHDİT

Müştekiler, Fadim Temirhanoğulları’nın boşanma kararını aldıktan sonra eski bir telefonla sanığın konuşmalarını kaydettiğini ve bu kayıtları aile WhatsApp kümesine attığını belirtti. Maktulün kız kardeşi Canan Güneş, sanığın eşi Fadim Temirhanoğulları’na tehdit bildirileri gönderdiğini belirterek, “Bana vekalet vereceksin, duruşmaya ailelerden kimse gelmeyecek diyor. Ses kayıtlarında ‘Bu 3-4 yıl içinde ayağın bir taşa takılabilir, takılacak da aslında. Benim ekmeğime bal sürüyorsun’ diyor” sözlerini kullandı. Müşteki olarak dinlenen anne Mediha Saçlı ise, “Benim çocuğumun kusuru varsa boşasaydı. Kızını tehdit ediyor, ‘İstersem ben seni de anneni de öldürtürüm’ diyor” formunda konuştu. Maktulün avukatı Süleyman Çalıkuşu da, “Gece 4 buçukta kimse barışmaya gelmez” diyerek, sanığın taammüden tasarlayarak insan öldürme hatasından yargılanmasını talep etti.

“TIRNAKTAKİ DNA FARKLI BİR ERKEĞE AİT” ARGÜMANI

Sanık Savaş Temirhanoğulları’nın avukatı Erman Güneş, otopsi raporuna nazaran maktulün tırnaklarından çıkan DNA’nın erkek DNA’sı olduğunu argüman ederek, “Maktulün bir erkek çocuğu, erkek kardeşi ya da babası yoktu. Kazara DNA’nın geçebileceği bir erkek de etrafında bulunmuyordu. Bu DNA müvekkilime ilişkin değil, Fikret İnal’a da ilişkin değil. Bu durum, maktulün tırnaklarında çıkan DNA’nın kimliğinin belirlenmesi gerektiğini gösteriyor” dedi. Ayrıyeten, maktulün kanında ve idrarında ağır antidepresan unsuru tespit edildiğini belirterek, sanığın haksız tahrik kararlarından yararlanması gerektiğini de savundu.

“BANA KOMPLO KURUYORLAR”

Sanık Savaş Temirhanoğulları savunmasında suçlamaları reddetti. Hakkında algı oluşturulduğunu ileri sürerek, “Bir katil, tecavüzcü, sapık oluşturmaya çalışıyorlar. Ben organize hata örgütü müyüm?” sözlerini kullandı.

KIZININ 112’Yİ ARADIĞI SES KAYDI SALONDA DİNLENDİ

Cinayetin işlendiği sırada meskende bulunan 15 yaşındaki kızın 112’yi arayarak yaptığı davetin ses kaydı mahkemede dinletildi. Kız, “Duvarda kurşun izleri var. Dişleri kırılmış, annem yerde kanlar içinde yatıyor” diyerek acil yardım gruplarını olay yerine çağırdı. Duruşmaya katılmayan kızın ses kayıtlarındaki, “Gece çığlık sesleri duydum lakin düş sanmıştım, annem gece yaralanmış bıçaklanmış, dişlerini kırmışlar, çok az nefes alıyor, meskende tek başımayım, halamı çağırdım. Duvarda kurşun izleri var” tabirlerini dinleyen maktül yakınları gözyaşlarına boğuldu.

GÜVENLİK KAMERALARI İNCELENDİ

Mahkemede olay gecesi sitenin art tarafında hareket eden bir aracın güvenlik kamerası imgelerine de yer verildi. Sanık, aracın Fikret İnal’a ilişkin olduğunu ve olay gecesi arabayı onun kullandığını belirtti.

“ADALETİ SAĞLAMAK İÇİN BURADA BULUNUYORUZ”

Avukat Yağmur Burçin Sayın, duruşma sonrası yaptığı açıklamada, sanık avukatlarının müvekkillerine akıl sıhhati raporunu tekrar aldırarak ceza indiriminden faydalanmak istediklerini belirterek, “1-1,5 dakikalık psikiyatrik inceleme yetersiz ancak 4,5 dakikada bir bayanın vefatı gerçekleştiriliyor. Sanık ve avukatları, mahkemeyi manipüle etmeye çalışıyor. Sanığın akli istikrarının yerinde olmadığını argüman ediyorlar lakin sanık, duruşmada son derece şuurlu halde kendini savunuyor. Biz bu davanın uzatılmasını istemiyoruz, adalet yerini bulmalı” dedi. Sayın, açıklamalarında ayrıca mahkemenin sanık ve avukatlarının taleplerini reddettiğini vurgulayarak, “Dolayısıyla biz Fadim için buradayız. Adaleti sağlamak için burada bulunuyoruz. Kızının acil servisi aradığına dair konuşmaların ses kaydı da bizi çok duygulandırdı. Esasen ben o konuşmayı, kızın çaresiz konuşmalarını açıkçası dinledikten sonra geri kalan boşanma evrakı ya da bütün incelemelerin, taleplerin hepsinin geçersiz olduğu belirli. Zira çok vahşice bir ölümdü. Kız orada annesinin dişlerinin kırıldığından bahsediyor. Demek ki orada farklı bir darp olayı da gerçekleşti. Yani 1-1,5 dakikalık psikiyatrinin onu incelemesi kâfi değil lakin 4,5 dakikada da bir bayanın mevti onun tarafından gerçekleştiriliyor. Sanık, tutuklu olarak yargılanmaya devam ediyor. Biz bir sonraki celse de artık karar çıkacağını düşünüyoruz. Toplanacak daha fazla kanıt zati bulunmuyor. Tahrikten faydalanmak için Fadim’in tırnaklarında öteki bir DNA’nın olduğunun savında bulundular. Bu da mütalaadan sonra yapacakları savunmaya bağlı. Lakin bunun temelini oluşturdular” sözlerini kullandı.

“KADINLAR VE ÇOCUKLAR ÖLDÜRÜLMESİN”

Duruşma sonrasında maktulün annesi Mediha Saçlı, acısını ve adalet talebini lisana getirerek, “Caniler her şeyi palavra söylüyor, benim çocuğumun kimseye ziyanı yoktu. Torunumu da tehdit ediyorlar. Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum, lütfen el atsın. Hiçbir bayan ve çocuk öldürülmesin.” dedi. Mahkeme heyeti, sanığın akıl sıhhati raporunun tekrar yapılması talebini reddederken, bir sonraki duruşmanın 9 Nisan’da görüleceğini açıkladı. 112 Acil’in arama kayıtlarının ve mahkemeye sunulan ses kayıtlarının deşifre edilerek incelenmesine karar verildi.

NE OLMUŞTU?

Olay, 12 Eylül 2024’te Konyaaltı ilçesi Hurma Mahallesi’nde meydana geldi. Hakkında 3 ay uzaklaştırma kararı bulunan Savaş Temirhanoğulları, sabaha karşı Fadim Temirhanoğulları’nın yaşadığı meskene giderek, eşiyle tartıştıktan sonra tabancayla 5 el ateş etti. Temirhanoğulları olay yerinde hayatını kaybederken, kuşkulu kaçtı. Kısa müddette polis tarafından Korkuteli ilçesinde yakalanan Savaş Temirhanoğulları, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

“BABAMI SUÇLAMIYORUM”

Cinayetin işlendiği sırada meskende bulunan çiftin 15 yaşındaki kızı İ.T., birinci duruşmada babasından şikayetçi olmadığını belirterek, “Babamı suçlamıyorum. Annemin ruhsal sıkıntıları vardı. O gün silahı o aldı” tabirlerini kullanmıştı.