Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15. Büyükelçiler Konferansı’nda konuştu: (1)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Daha fazla kan dökerek, pak sivillerin doruğuna daha fazla bomba yağdırarak, güvenlik sağlanamaz. İsrail hükümetinin ısrarla ve inatla gittiği yol, açık söylüyorum, yol değildir.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki 15. Büyükelçiler Konferansı’nda iştirakçilere hitap etti.

Geçen yılki konferansı Cumhuriyetin kuruluşunun 100’üncü, Hariciye Teşkilatının temellerinin atılışının 500’üncü yılında gerçekleştirdiklerini anımsatan Erdoğan, 15’inci Büyükelçiler Konferansı’nın da Dışişleri Bakanlığı başta olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti, kurumlar, yurt dışındaki vatandaşlar ve gönül coğrafyası için hayırlara vesile olmasını temenni etti.

Erdoğan, artık klâsik hale gelen konferansların Türkiye’nin yurt dışındaki çalışmalarına kıymetli katkılar yaptığına şahitlik ettiklerini lisana getirerek, “Farklı kıtalardaki 261 diplomatik ve konsüller misyonla dünyanın en geniş üçüncü temsil ağına sahip olan Dışişleri Bakanlığımıza bundan sonraki çalışmalarında muvaffakiyetler diliyorum.” sözlerini kullandı.

Bakanlık mensuplarının, üstlendiği görev ve taşıdıkları sorumluluk şuuru ile Türkiye’nin ulusal ve bağımsız dış siyasetinin mihmandarlığını gururla, fedakarlıkla ve muvaffakiyet çıtasını daima yükselterek yapacaklarına yürekten inandığını belirten Erdoğan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve takımını tertibi muvaffakiyetle tertip ettikleri için kutladı.

Bugün birebir vakitte eşi Emine Erdoğan’ın himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca yürütülen “Anadolu’dakiler Projesi” standını de tekrar birebir salonda icra ettiklerin söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kalkınma ajanslarımız ve bölgeye kalkınma yönetimlerimiz aracılığıyla 81 vilayetimizde hayata geçirilen ‘Anadolu’dakiler Projesi’, ülkemizin coğrafik kültürel ve klâsik zenginliklerini koruyup, tanıtmayı amaçlıyor. Proje ile 3B, yani rahmet, birikim ve maharet temaları altında yöresel eserlerimiz ve zanaat yapıtlarımız dijital platforma taşınarak mahalli üreticilerimizin desteklenmesi, kültür hazinemizin geleceğe aktarılması hedefleniyor.” dedi.

Projenin uygulanmasına katkı verenleri de tebrik eden Erdoğan, projenin çok daha geniş kitlelere ulaşmasını, yöresel eserlerin ve kültür bedellerinin korunmasında öncü bir rol oynamasını temenni etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Bu topraklardaki son devletimiz olan, ay yıldızlı al bayrağının altında huzur bulduğumuz Türkiye Cumhuriyeti geçtiğimiz yıl, 100. yaşını geride bıraktı. Bu vesileyle devlet ve millet olarak 85 milyon daima birlikte Cumhuriyetimizin bir asırlık kazanımlarını koruma edip, birbirimize daha da kenetlendik. Orijinal bir ruhla Türkiye Yüzyılı’na hem de güçlü bir formda adım attık. Bölgemizde ve dünyada barışın, huzurun, refah ve istikrarın tesisi için ortaya koyduğumuz Türkiye Yüzyılı maksatlarının global ölçekte hayata geçirilmesinde Dışişleri Bakanlığımıza kıymetli misyonlar düşüyor.

Şunu sizler de çok yakından görüyorsunuz global sistemin çıkmaza girdiği, memleketler arası toplumun reflekslerini yitirdiği, çok taraflı idare sistemlerinin tahlil üretmekte yetersiz kaldığı şiddetli bir periyottan geçmekteyiz. Barış ve güvenliği sağlamakla misyonlu memleketler arası kurum ve kuruluşlar, savaş ve ihtilafları önlemek bir yana sergiledikleri atıl halla yeni sorunlara, yeni çatışmalara taban hazırlıyor. Bu olumsuz ortak ortamda dış siyaset paradigmamızı daha faal daha dinamik ve sürdürülebilir bir tabana kavuşturmak, ülkemizin geleceği ismine büyük kıymet taşımaktadır.”

“Uluslararası bağlarda çok kutupluluk eğilimi giderek daha da besbelli hal alıyor”

Türkiye’nin karşı karşıya olduğu tehdit ve sınamaları ortak akılla tahlile ulaştırmak için kıymetlendirme ve istişare kültürüne bugün, her zamankinden daha fazla muhtaçlık duyduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

“Dış siyasetimizin stratejik bir yaklaşımla ve tüm taraflarıyla ele alındığı Büyükelçiler Konferansımız bu bakımdan çok değerli bir platformdur. Burada şu noktaya dikkatinizi çekmek isterim, memleketler arası bağlarda çok kutupluluk eğilimi ve bölgeselleşme hareketleri giderek daha da besbelli bir hal alıyor. Global düzlemde yük merkezi Batı’dan Asya’ya hakikat kayarken bu fay sınırında yaşanan kırılmanın tesirlerini hepimiz hissediyoruz. Avrasya ve Orta Doğu’da ortaya çıkan kriz ve çatışmalar global barış ve istikrarı çok ağır bir halde tehdit ediyor.

Başta yakın coğrafyamızdakiler olmak üzere katliamların durdurulması ve istikrarsızlığın giderilmesi için Türk hariciyesine ve hariciyemizin siz mümtaz mensuplarına tarihi bir sorumluluk düşüyor. Bakınız Gazze’de ve işgal altındaki Filistin topraklarında 14 aydır devam eden yüzde 70’i çocuk ve bayan olmak üzere 50 bini aşkın Filistinlinin hayatını kaybettiği katliamın önüne bir türlü geçilemedi. Mevcut İsrail idaresi, bölgedeki problemleri daha da çetrefil hale getirerek hücumlarına her gün bir yenisini ekliyor. Memleketler arası toplumun bu katliamlar karşısındaki kayıtsızlığı, sistemi ayakta tutan temel türel prensiplerin, pahaların her geçen gün daha da aşınmasına örselenmesine, yok olmasına sebebiyet vermektedir. Buna kesinlikle bir ‘dur’ denilmelidir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Daha fazla kan dökerek, günahsız sivillerin doruğuna daha fazla bomba yağdırarak, güvenlik sağlanamaz. İsrail hükümetinin ısrarla ve inatla gittiği yol, açık söylüyorum, yol değildir. Bu durum Gazze ve Filistin için olduğu kadar Suriye içinde geçerlidir.” diye konuştu.

(Sürecek)