Danıştay Başkanı Zeki Yiğit: “Bilim ve bilgi, günümüzde silah olarak kullanılmaktadır”

Danıştay Başkanı Zeki Yiğit : “Bilim ve bilgi, günümüzde silah olarak kullanılmaktadır”

” Lübnan‘da yaşanan olay bilginin silaha dönüşmesinin örneğidir”

ESKİŞEHİR – Eskişehir Anadolu Üniversitesinde ‘ Hukuk Devleti ve Adalet’ bahisli açılış dersini veren Danıştay Başkanı Zeki Yiğit, ” Lübnan‘da davet aygıtlarının birebir anda tek merkezden gönderilen elektronik bildiriyle patlatılması, bilginin nasıl vahşice bir silaha dönüştürüldüğünün yıkıcı bir örneği olmuştur” dedi.

Danıştay Başkanı Zeki Yiğit, bugün sabah saatlerinde Eskişehir’e geldi. Eskişehir Anadolu Üniversitesi Öğrenci Merkezi Yunus Emre Salonu’nda 2024-2025 Eğitim Öğretim Yılı’nın açılış dersini veren Danıştay Başkanı Zeki Yiğit, ‘ Hukuk Devleti ve Adalet’ konusunu ele aldı.

“Lisans ve ön lisans programları doluluk oranlarında yüzde 102’ye ulaşarak rekor kırdı”

Açılış dersin öncesinde konuşan Eskişehir Anadolu Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Kemal Şenocak, “1958 yılından bu yana, üniversitemiz ömür uzunluğu öğrenme odaklı bir dünya üniversitesi olma vizyonuyla pek çok değerli muvaffakiyete imza attı. Kentten başlayarak, bölge, ülke ve hatta dünya genelinde insan ömür kalitesini yükseltmeyi hedefleyen çalışmalarımızla; bilim, teknoloji, sanat ve spor üzere alanlarda yürüttüğümüz eğitim, araştırma ve projelerle kozmik bilgi ve kültüre katkı sağlıyoruz. Üniversitemiz örgün lisans ve ön lisans programlarının doluluk oranları ek yerleştirmelerle birlikte yüzde 102’ye ulaşarak rekor kırdı. Açıköğretim Sistemi programlarımız da tekrar yüzde 100 doluluk oranına ulaştı. Bu yıl örgün programlarımıza yeni katılan 4 bin 641 öğrencimizi ve Açıköğretim programlarımıza merkezi yerleştirme ile katılan 72.814 öğrencimizi gönülden tebrik ediyor, hepsine başarılı bir eğitim hayatı diliyorum” dedi.

“Eskişehir, her istikametiyle sizi memnun edecek bir gençlik şehirdir”

Danıştay Lideri Zeki Yiğit’in açılış dersi öncesi Eskişehir’e gelen öğrencilere seslenen Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy, “2024-2025 Akademik Yılı’nın başta öğrencilerimiz olmak üzere tüm üniversite mensuplarımız için başarılarla dolu olmasını diliyorum. Tercihim Eskişehir diyerek vilayetimize ve üniversitemize gelen yeni öğrencilerimize beğenilen geldiniz diyorum. Eskişehir, yalnızca üniversite okuduğunuz bir kent değildir. Bilim, kültür ve sanat alanındaki zenginlikleri yanında her istikametiyle sizi memnun edecek bir gençlik kenttir. Bu nedenle sizlerden, bu kentin üniversitesinde okurken, kenti de tanımak için vakit ayırmanızı istiyorum. Memnun mezunlar olarak üniversitemizden ve kentimizden ayrıldığınızda, hem üniversitemizin, hem de kentimizin elçileri olacağınıza inanıyorum” tabirlerini kullandı.

“Üniversite eğitimi, öğretimi aşan boyutlarıyla ayrıyeten ele alınması gereken önemdedir”

Üniversite eğitiminin dersten daha farklı mevzuları öğrencilere işlediğini belirten Danıştay Başkanı Zeki Yiğit, “Aslında eğitim, bilgi edinmeyi de içeren daha kapsamlı bir tekamül sürecidir. Bu sürece bilgi edinme dahil olduğu üzere toplumsal, kültürel, ahlaki bedeller kazandırma, mesleksel marifet edindirme, toplumsal davranış kurallarını benimsetme de dahildir. Bu bağlamda üniversite eğitimi, öğretimi aşan boyutlarıyla ayrıyeten ele alınması gereken kıymettedir. Üniversitelerimiz kozmik bilginin üretildiği, öğretildiği en değerli eğitim kurumlarımızın başında gelmektedir” dedi.

“Hukuk fakültelerinden 2023 yılında mezun olan öğrenci sayısı 15 bin 744’tür”

Ülkemizdeki hukuk fakülteleri ve mezunları hakkında bilgi veren Yiğit, “Üniversite eğitiminin bir kesimi da mensubu bulunduğum hukuk topluluğuna kaynaklık eden hukuk eğitimi ve öğretimidir. Anadolu Üniversitesi bünyesinde Türkiye’nin esaslı hukuk fakültelerinden birini barındırmaktadır. Bu fakülteden mezun olmuş çok sayıda hukukçu bugün Türk yargı sisteminde hakim, savcı, avukat ve hukuk müşaviri olarak görev yapmaktadır. Yükseköğretim Kurulu bilgilerine nazaran, bugün itibariyle Türkiye’de 88 hukuk fakültesi bulunmaktadır. Tekrar birebir bilgilere nazaran, hukuk fakültelerinden 2023 yılında mezun olan öğrenci sayısı 15 bin 744’tür. Bu datalar tertipli olarak yayınlanmakta ise de ülkemizin ve adalet topluluğunun her yıl itibariyle muhtaçlığı olan hukukçu sayısı, bunları eğitecek kaç hukuk fakültesi gereksinimi olduğu, düzgün bir hukuk eğitimi için nicelik ve nitelik açısından taban öğretim elemanlarına duyuran muhtaçlık üzere mevzular araştırılmaya, incelenmeye ve bilimsel çalışmalara konuk edilmeye muhtaçtır” diye konuştu.

“Hukuk eğitiminin niteliğiyle, adaletin tesisi ortasında yanlışsız orantı vardır”

Adalet sisteminin düzgün işleyişi açısından hukuk eğitiminin büyük ehemmiyet taşıdığını belirten Danıştay Başkanı Zeki Yiğit, “Mevcut bilgiler ve hukuk eğitimi ile ilgili tartışmalar göstermektedir ki hukuk fakültelerinin akademik yapısı, hukuk eğitiminin akademik seviyeleri, müfredatını, müddetini ve formülünü başka ayrı ele alınmalı, değerlendirilmeli ve tartışılmalıdır. Çünkü tüm hukuk sisteminin ve hukukçuların sonuncu gayesi olan adalet tesisi lakin uygun yetişmiş, gerekli donanıma sahip hukukçular eliyle gerçekleşebilir. Hukuk eğitiminin niteliğiyle, adaletin tesisi ortasında hakikat orantı vardır. Bugün için hukuk fakültelerinden mezun olmakla hukuk bilgisi tarafından akademik yetkinlik kanıtlanmış olmakta ise de yeterli bir hukukçu olmak için ideoloji, mantık, bağlantı, bilişim, sosyoloji, ruhsal üzere farklı disiplinlerden de yararlanılması artık bir mecburilik haline gelmiştir. Hukuk eğitiminde yalnızca ders dinleme ve kitap okuma biçimindeki klasik eğitim ve öğretim üslubunun, mantık kurallarına uygun muhakeme yetkinliği, kendini yazılı ve kelamlı olarak söz etme ve kaynaklara erişim marifeti kazandıran, ezberlemeyi değil araştırmayı, sorun çözmeyi, analitik ve eleştirel bakış açısını içinde barındıran stratejik düşünmeyi ve üretmeye teşvik eden kısaca eğitim ve öğretim sürecinde öğrenciyi edilgen değil aktif kılan bir prosedüre dönüşmesi zaruridir” dedi.

“Hukukçuların eğitimi, hukuk fakültelerindeki eğitim ile hudutlu kalmamalıdır”

Hukuk eğitiminin üniversitelerde verilen derslerle sonlu kalmaması gerektiğini belirten Yiğit, “Sosyal ve ekonomik hayatın karmaşık bir yapı teşkil etmesi bilhassa de teknolojik gelişmeler ve yaygın internet kullanımına bağlı toplumsal medya ağlarıyla sanal alışveriş dünyasının faal ve yaygın kullanımı sonucunda uyuşmazlıklar her geçen gün çeşitlenmektedir. Bu olgu hukuk fakültelerindeki eğitimin günün gereklerine nazaran uyarlanmasını ve geliştirilmesini mecburî kılmaktadır. Bu gerçek, hukukçuların eğitiminin hukuk fakültelerindeki eğitim ile sonlu kalmaması gerektiğini de göstermektedir. Münasebetiyle hukukçuların mesleksel eğitimlerinin, meslek hayatları boyunca sürmesi zorunludur. Hukuk eğitiminde temel prensip, ön yargılardan ve peşin kararlardan uzak bir hukuk eğitimi verilmesidir. Hukukçular ön yargılarla ve peşin kararlarla yetiştirilmemeli. Açık görüşlü olmalı. Hukukun farklı ideolojiler ve dünya görüşleri için araç olamayacağı şuuru kazandırılmalıdır. Çünkü hukuk ve hukukun uygulanması yoluyla ulaşılmaya çalışılan adalet, ekmek ve su kadar her ferdin, her topluluğun ayrım gözetilmeksizin sahip olması gereken ve muhtaçlığı olan kozmik bir değerdir” diye konuştu.

“Bizler köklerini geçmişinden alan ve umutla geleceğe ilerleyen bir medeniyete sahibiz”

Açılış dersindeki konuşmasını sürdüren Danıştay Başkanı, “Evrensel bir değer olan adalet, bir toplumda beşerler ortasındaki alakalarda huzurun temini bakımından ne kadar değerliyse tahminen bundan daha da kıymetli boyutlarda global huzurun ve barışın tesisi ve devamı için elzemdir. Bu bakımdan her bir insanın, her bir milletin ve devletin gözetmesi gereken üniversal ve kutsal temel bedel olarak devletler ve milletler, toplumlar ve bireyler, adaleti ve birbirlerinin haklarını gözettikleri takdir takdirde global çapta barış tesis edilebilecek ve huzur sağlanabilecektir. Bu şuurda olan milletimiz, tarih boyunca olduğu üzere milletlerarası toplulukta ve ilgilerde bariz formda ortaya çıkan haksızlık ve zulüm karşısında adaleti kozmik seviyede gerçekleştirme azim ve çabasına öncülük etmektedir. ederim. Bizler köklerini geçmişinden alan ve umutla geleceğe ilerleyen bir medeniyete sahibiz. Geçmişte büyük medeniyetler kurduk ve adaletle yönettik. Zulümle yönetilen diğer devlet yahut otoriterlerin halkları, vakit zaman bu adil idare anlayışımız nedeniyle zaten kurduğumuz imparatorluklarımızın idaresine girmeyi kabul ettiler. Fakat geçmişimizle övünerek aralık alınmayacağı ortada olup ileriye yanlışsız atılacak adımların çok sağlam bir halde atmak zorundayız. Buna da öncülük yapacak olan kurumların başında milletimizin ve devletimizin gelecek tasavvurunun merkezinde olan üniversitelerimiz gelmektedir” tabirlerini kullandı.

“Bilim ve bilgi, başlı başına bir güçtür ve günümüzde silah olarak kullanılmaktadır”

Lübnan‘da davet aygıtlarıyla yapılan atağın günümüzdeki bilim ve bilginin silaha dönüşmesindeki bir örnek olduğunu belirten Danıştay Başkanı Zeki Yiğit, “İnsanlık tarihinin en sıkıntı anlarını, en çok çatışmaların, çekişmelerin ve zulmün olduğu vakitlerini yaşıyoruz. Bu vakit dilimi, yaşadığımız bu çağ, dijitalleşme ve bilişim çağıdır. Hikmet ve irfan mahrumu insanların elinde gelişen bu bilim ve bilgi, başlı başına bir güçtür ve günümüzde silah olarak kullanılmaktadır. Bilgiyi güç ve silah olarak kullananlar, teknoloji, ticaret, memleketler arası örgütler vesair her alanda kurdukları hegemonik bir yapı ile dünyadaki mazlum ve pak milletlerin seslerinin çıkmasına mani olmaya çalışmaktadırlar. İnsanlığın hayrına olan teknoloji ve. Günümüzde silaha dönüştürüldüğünü görüyoruz. Geçtiğimiz günlerde Lübnan’da davet aygıtlarının birebir anda tek merkezden gönderilen elektronik bildiriyle çarşı, pazar, market, park vesaire üzere halka açık yerlerde patlatılarak yüzlerce kişinin öldürülmesi, binlerce insanın yaralanması, günahsız binlerce insanın temel insan hakkı olan hayat hakkının nasıl ihlal edildiğinin, bilginin nasıl vahşice bir silaha dönüştürüldüğünün en yıkıcı bir örneği olmuştur” dedi.

“Adalet ve eşitlik anlayışına dayalı yeni bir memleketler arası sistemin kurulması gerekiyor”

Uluslararası seviyede kurulacak yeni sistemle dünya genelindeki çatışmaların ve uyuşmazlıkların sona erebileceğini belirten Danıştay Başkanı Yiğit, “Bilginin, insanlığın ve kainatın hayrına kullanılması gerekirken bir tıp silah olarak kullanılmasının önüne geçecek güçlü memleketler arası hukukî düzeneklere duyulan muhtaçlık da açıktır. Somut örneklerini Filistin’de, Gazze’de, Lübnan’da, Doğu Türkistan’da yaşananlarda gördüğümüz üzere milletlerarası ilgilerde adalet ve eşitlik unsurlarının görmezden gelindiği, güçlünün haklı kabul edildiği, zulme uğrayanın hakkını arayacağı düzeneklerin işlemediği bir gerçektir. Artan memleketler arası uyuşmazlık ve çatışmaların temel sebebini de bu durum olduğu açıktır. Bu çatışma ve uyuşmazlıkların ortadan kaldırılması lakin adalet ve eşitlik anlayışına dayalı yeni bir milletlerarası sistemin kurulmasıyla mümkün olacaktır. Milletler ortası bağlantılarda adalet ve eşitlik unsurlarının görmezden gelinmesinin somut tezahürü olarak coğrafyamızda yaşanan çatışma ve savaşlar en temel insan haklarından olan ömür hakkı ihlal edilen ve can güvenlikleri tehlike altında olan insanları sığınacakları inançlı bir yer arayışına itmektedir. Birebir coğrafyayı ortak tarihi mirası, kültürel ve manevi bedelleri paylaştığımız bu beşerler, canlarını tehlikede gördüklerinde zulme uğradıklarında sığınılacak en emniyetli ülke olarak Türkiye’yi görmektedirler” diye konuştu.

“Günümüzde medeniyet ve insanlık büyük bir imtihan vermektedir”

İnsan haklarının ve adaletin korunması için hukukun tüm imkanlarının kullanıldığını belirten Danıştay Başkanı Zeki Yiğit, şu sözleri kullandı:

“Hukukun ve onu uygulamakla misyonlu bir yetkili yargının müdafaaya çalıştığı en değerli kozmik paha insan hakları ve adalettir. Geçmişte adaletle dünyayı yönetmiş bir milletin ve atalarımızın mirasçısı olarak onlardan devraldığımız bu hak ve adalet bedellerinin, dünyanın birçok yerinde sürdürülen zulüm karşısında yoksunluğunu yaşadığımız bu vakit diliminde tekrar hakim olması için çabasını vermek, adil bir dünya için çalışmak, sizlerin ve gelecek jenerasyonların en büyük sorumluluklarından biridir. Günümüzde medeniyet ve insanlık büyük bir imtihan vermektedir. Bilginin silaha dönüştürüldüğü günümüzde çok silahlanmanın getirdiği güç dengesizlikleri, savaşları ve çatışmaları körüklemekte, bu savaşlarda sergilenen orantısız güç kullanımları, insan hakları ihlalleri boyutunun çok üstüne çıkarak, bir insanlık cürmü olan soykırım olarak tezahür etmektedir. Memleketler arası toplulukta zulmü oraya milletlerin hakkını müdafaanın, haklı olanı güçlü kılmanın yolu, milletlerarası adil bir sistemi hayata geçirecek yeni yapılanmadan ve bunu ayakta tutacak güçlü bir türel temele dair dayalı kurumların teşkilinden geçmektedir.”

Danıştay Lideri Zeki Yiğit’in açılış dersinin akabinde Eskişehir’de bulunan üniversitelerde misyon yapan ve “Dünyanın En Tesirli Bilim İnsanları” listesinde yer alan akademisyenlere tebrik evrakları verildi.

Törene, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, Vilayet Emniyet Müdürü Tolga Yılmaz, ESOGÜ Rektörü Prof. Dr. Kamil Çolak, ESTÜ Rektörü Prof. Dr. Adnan Özcan, Bilecik Pir Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zafer Asım Kaplancıklı, İsimli Yargı Birinci Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanı Arif Hamdi Sazak, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.