Dondurucu Soğukta, Saat 05.00’te Et ve Süt Kurumu Kuyruğuna Giren Vatandaşlar: Bazılarının Hayatı Tıkırında, Bazıları da Böyle Soğukta Bekliyor İşte.

Haber: Beril KALELİ-Kamera: Ozan URAL

(İSTANBUL) Sibirya soğuklarının tesirli olduğu İstanbul geçen hafta yılın en soğuk günlerini yaşadı. Hissedilen hava sıcaklığı sabah saatlerinde -7’leri gördü. Dondurucu soğuğa karşın Beylikdüzü’ndeki Et ve Süt Kurumu mağazasının önündeki kuyruklar da Ramazan’ın yaklaşmasının tesiriyle uzadıkça uzadı. Birçok emekli çok sayıda yurttaş bir kilo kıyma için sıra numarası alıp kuyruğa girdi. Yurttaşlar ANKA’ya “Bazılarının hayatı tıkırında, kimileri da bu türlü soğukta bekliyor işte. Yazık değil mi bu insanlara?”, “”Rezilliğe bak. Bu, başımızdakilerin ayıbı” kelamlarıyla reaksiyonlarını lisana getirdi.

İstanbul Beylikdüzü’nde bulunan Et ve Süt Kurumu mağazası, piyasanın yaklaşık yarı fiyatına et satışı gerçekleştiriyor. Her gün hudutlu ölçüde satışın yapıldığı mağazadan alışveriş yapmak isteyen vatandaşlar uygun fiyatlı ete ulaşabilmek için sabahın erken saatlerinden itibaren mağaza önünde kuyruk oluşturuyor. Vatandaşların büyük kısmı, yaklaşık 1 buçuk kiloluk paketler halinde satılan kıyma ve kuşbaşı et almak için geldiğini belirtirken, bu eserler birden fazla vakit öğlen saatlerine hakikat tükenmiş oluyor. Eli boş dönmek istemeyen vatandaşlar soğuk havaya karşın, 08.00’de açılan mağazanın önünde sabah saat 05.00 prestijiyle beklemeye başlıyor. Mağaza önündeki kuyrukla birlikte, engelli vatandaşlar ile engelli yakını için et almaya gelenler de başka bir sıra oluşturuyor. ANKA, Ramazan ayının da yaklaşması nedeniyle metrelerce uzayan kuyrukta bekleyen vatandaşlara mikrofon uzattı.

Daha evvel saat 06.00’da geldiğini ve eserlerin tükenmesi nedeniyle alışveriş yapamadığını söyleyen vatandaş bu kere sıranın başını tutmuştu ve “Saat 5’te kalktık geldik. Bekliyoruz. Önümüz Ramazan, kıymayla et alabilirsek alacağız” formunda konuştu. Sıranın önlerinde bulunan bir vatandaş da saat 5’te geldiğini söyleyerek, “Maaşımızı aldıkça buraya geliyoruz, bir kilo kıyma alabilmek için. Kimilerinin hayatı tıkırında, kimileri da bu türlü soğukta bekliyor işte. Yazık değil mi bu insanlara” dedi.

Kuyruktakilerin birçoklarının emekli olduğunu tabir eden vatandaş, “Boynumuzu büküyoruz, kuyruğa giriyoruz, alıp gidiyoruz” derken bir başkasıysa Ramazan için et alışverişi yapmaya geldiğini söyleyerek, “Biz emekliyiz, nasıl alacağız kasaptan” sözlerini kullandı. Eşinin emekli maaşıyla geçindiklerini söyleyen bir vatandaş ise, 2 ayda bir et alabildiklerini söyledi. Daha evvel de çok kere kuyrukta beklediğini aktaran bir vatandaş, “Bu, vatandaşın kabahati, bizlerin kabahati. Bizler onu getirdik, gökten gelmedi ki. Vatandaş, ‘bundan güzeli yok’ derse, işte bu türlü olur” tabirlerini kullanırken, bir başka vatandaş ise, “Rezilliğe bak. Bu, başımızdakilerin ayıbı” formunda konuştu.

Bir kilo kıyma için dondurucu soğukta kuyrukta bekleyen vatandaşların görüşleri şöyle:

“Önümüz Ramazan, kıymayla et alabilirsek alacağız”

Ayla Avutur: Bir sefer geldim, hiçbir şey alamadım. Birşey kalmamıştı, bitmişti. Bugün dedim bir bahtımı deneyeyim. Bugün biraz daha erken geldik. Saat 5’te kalktık geldik. Bekliyoruz. Önümüz Ramazan, kıymayla et alabilirsek alacağız.

“Maaşımızı aldıkça buraya geliyoruz, bir kilo kıyma alabilmek için; yazık değil mi bu insanlara”

Bir vatandaş: “8’inci sıradayım. 5’te geldim. Maaşımızı aldıkça buraya geliyoruz, bir kilo kıyma alabilmek için. Kasapların kapısına gidemiyoruz. Aldığımız para 14 bin lira. O parayı ete mi vereceksin, doğalgaza mı vereceksin, elektriğe mi vereceksin. Çok güç. Burada yüzlerce insan saatlerce bekliyor. Kimilerinin hayatı tıkırında, kimileri da bu türlü soğukta bekliyor işte. Sabır mabır kalmadı. Sabahleyin kalkmış, erkenden gelmiş herkes 1 kilo kıyma alabilmek için. Yazık değil mi bu insanlara?”

“Boynumuzu büküyoruz, kuyruğa giriyoruz, alıp gidiyoruz”

Bir vatandaş: “Ayda 1 kez geliyoruz. Burada kıyma 300 liraysa dışarıda 650 lira. Boynumuzu büküyoruz, kuyruğa giriyoruz, alıp gidiyoruz. Ekonomi güzel olsa sabahın 5’inde kuyruğa niçin giriyoruz. (Sırayı göstererek) hepsi emekli.”

“5’i 12 geçe buradaydım, 10’uncu kişi benim”

Kaşif Otur: “5’i 12 geçe buradaydım, 10’uncu kişi benim. 2 ayda 1 (geliyorum). (Kasaptan) çok sıkıntı.”

“Kasaptan aldığımız vakit zorlanıyoruz”

Bir vatandaş: “Ayda 1 falan geliyoruz. Şu durumda kasaptan almıyoruz. Zira, kasaptan aldığımız vakit biraz zorlanıyoruz.”

“Eşim emekli, ondan 2 ayda 1 geliyoruz, ne yapalım”

Sefer Kaşka: “6’da geldim. 2 ayda 1 geliyorum. (Kasaptan) almıyoruz. Eşim emekli, ondan 2 ayda 1 geliyoruz, ne yapalım.”

“Vatandaş ‘bundan güzeli yok’ derse, işte bu türlü olur”

Bir vatandaş: “Daha evvel çok geldim, birebir şey. Bu, vatandaşın kabahati, bizlerin kabahati. Bizler onu getirdik, gökten gelmedi ki. Vatandaş, ‘bundan uygunu yok’ derse, işte bu türlü olur.”

“Bu kuyruğu yaptıran utansın”

Bir vatandaş: “Bu kuyruğu yaptıran utansın.”

“Bu, başımızdakilerin ayıbı”

Bir vatandaş: “Rezilliğe bak. Bu, başımızdakilerin ayıbı.”

“Ramazan diye birinci sefer geliyorum; biz emekliyiz, nasıl alacağız kasaptan”

Bir vatandaş: “Ramazan diye birinci sefer geliyorum. (Ramazan alışverişini buradan) yapmaya çalışacağız. Biz emekliyiz, nasıl alacağız kasaptan.”