İstanbul Baro Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyelerine Soruşturma

(İSTANBUL)- İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Baro Lideri İbrahim Kaboğlu ve Yönetim Kurulu üyeleri hakkında  “Terör örgütü propagandası yapmak” ve “Halkı aldatıcı bilgiyi alenen yaymak” suçlamasıyla resen soruşturma başlattı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Barosu hakkında “terör örgütü propagandası” tezi ile soruşturma başlatıldığını açıkladı. Açıklamada, “PKK terör örgütü mensupları Nazım Daştan ve Cihan Alim’i övücü nitelikteki kelamlar ile ayrıyeten kelamda gazetecilik faaliyetleri ve gazeteci kimlikleri nedeniyle öldürüldükleri, devletimizin kelamda savaş cürmü işlediği biçiminde aldatıcı bilginin yayılması formundaki tespitler nedeniyle İstanbul Baro Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyeleri hakkında Cumhuriyet Başsavcılığımızca ‘Terör örgütü propagandası yapmak ve halkı aldatıcı bilgiyi alenen yaymak’ hatalarından resen soruşturma başlatılmıştır” denildi.

Açıklamada, Cihan Alım hakkında terör örgütü üyeliğinden bir, Nazmi Daştan hakkında ise 11 arama kaydı bulunduğu belirtildi.

İstanbul Barosu tarafından dün yapılan yazılı açıklamada şu sözlere yer verilmişti:

“Basına yansıyan bilgilere nazaran, gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Alım, 19 Aralık’ta Suriye’de yaşanan gelişmeleri takip ederken uğradıkları atak sonucu hayatını yitirmişlerdir. Basın mensuplarının çatışma bölgelerinde amaç alınması, Milletlerarası İnsancıl Hukukun ve Cenevre Mukavelesi’nin ihlali niteliğindedir. Dahası, savaşa taraf olmayan sivillerin gaye alınması, Roma Statüsü 8/2/b/ii. hususunda savaş cürümlerinden biri olarak tabir edilmiştir. Hasebiyle, silahlı çatışma bölgesinde vazife yapan gazetecilerin korunmasına ait kurallar, Milletlerarası İnsancıl Hukukun bünyesindedir. Yeniden, bahsi geçen olaya ait Şişhane Meydanında yapılmak istenen basın açıklamasında, ortalarında Baromuz üyesi dört meslektaşımız ile iki hukuk fakültesi öğrencisi ve onlarca gazetecinin olduğu yurttaşlar gözaltına alınmıştır. Memleketler arası hukuku ihlal eden bu olaya ait derhal soruşturma başlatılması ve sorumlulardan hesap sorulması gerekirken, Anayasal haklarını kullanan ve meslektaşları için yas tutan basın mensuplarının ve meslektaşlarımızın gözaltına alınması kabul edilemez bir durumdur. İki basın mensubu yurttaşımızın öldürülmesi olayıyla ilgili olarak faal bir soruşturma yürütülmesini ve Anayasal haklarını kullanarak basın açıklaması yaptıktan sonra gözaltına alınanların derhal hür bırakılmasını talep ediyor, sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyuna hürmetle duyuruyoruz.”