Otizmli müzik dehası, piyano çalma yeteneğiyle hayran bırakıyor

Eğitim almadan duyulan bir notayı çalabilme özelliğine sahip olan ‘absolut kulak’ otizmli Kayra Mete Çelik, doğuştan sahip olduğu piyano çalabilme yeteneği ile herkesi hayrete düşürüyor.

13 yaşındaki Kayra Mete Çelik, doğuştan sahip olduğu piyano çalma yeteneği ile etrafını adeta hayran bırakıyor. Şimdi 2 yaşında iken otizm tanısı konulan Çelik, parmaklarının tuşlarda dans etmesiyle müzik dünyasına farklı bir pencere açıyor.

Duyduğu melodiler ile piyano çalmaya başladı

Küçük yaşlardan itibaren müziğe olan ilgisi fark edilen Çelik, hiç piyano eğitimi almadan, yalnızca duyduğu melodilerle piyano çalmaya başladı. Ailesi, birinci defa 4 yaşında Çelik’in piyanoya dokunduğunda ırmak üzere melodiler çıkardığını fark etti ve bu yeteneğin vakitle daha da geliştiğini gözlemledi.

Çelik’in bu harikulâde yeteneği, onun yalnızca ailesi ve yakın etrafıyla sonlu kalmadı. Mahallî müzik okullarından birçoğu, Çelik’i keşfetmek için ona özel davetler gönderdi.

Çok sayıda madalya ve sertifika almaya hak kazandı

Çelik’in yetenekleri ülke hudutlarını da aştı. University of West London Colloge of Music’te yeteneği ispatlandı. Günümüzde en güzel piyanistlere verilen sertifikalar, kolej tarafından Çelik’e takdim edildi. Çelik, bunun yanı sıra ‘6. Memleketler arası Little Mozart’s Müzik Yarışı’nda göstermiş olduğu performanstan ötürü birinci seçildi.

‘Çaldığım müzik duygusal bir derinlik taşıyor’

En son piyano başında yaptığı bir doğaçlama performansı, izleyenlerin gönlünü fethetti. Çelik’in piyano başındaki özgün stili ve müziğe olan katkıları, pek çok müzikseveri etkilemiş durumda. Onun müziği, duygusal bir derinlik taşıyor ve dinleyenleri farklı bir dünyaya götürüyor.

“Mutlu olmak için piyano çalsınlar”

‘Müzik Dehası’ Çelik, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, “Mutlu olmak için piyano çalsınlar. 4 yaşından beri piyano çalıyorum. Ben ileride uygun bir konservatuvara girmek istiyorum. Orayı okuyup müzisyen olmak istiyorum. Uygun bir piyanist olmak istiyorum. Fazıl Say’ı öncü olarak kabul ediyorum. Dünya çapında piyanist olmak istiyorum. Piyano çalmak isteyenlere şunları tavsiye edebilirim. Vazgeçmesinler ve çok çalışsınlar. Sıkılmadan buna vakit ayırsınlar” sözlerini kullandı.

“Bir müziği dinlediğimizde Mete çabucak çalabiliyordu”

Anne Deniz Çelik ise ‘müzik dehası’nın hikayesini şöyle anlattı:

“Mete iki yaşında teşhis aldı. Ağır bir eğitime başladık çabucak. O devir müzik kulağı olduğunu fark ettik. Müzik ismine oyuncaklar almıştık. Babamız da müzik ile alakalıdır. Dört yaşındaydı org ile başladık evvel. Duyduğunu çalabildiğini fark ettik. Absolut kulak, bir müziği dinlediğimizde ya da bir müzik çaldığımızda Mete çabucak tekrar edebiliyordu. Yaklaşık 10 yaşına kadar bu türlü gitti.”

“Mete’nin en yakın arkadaşı piyano”

“Sürekli kendisi dinleyip meskende piyanomuz vardı, çalıyordu kendisi ilerletti” diyen anne Çelik, “Sağ olsun hocalarımız çok ilgili. Onlar da Mete’nin farklı bir kulak yapısı olduğunun farkında. Şu an memnunuz. Piyano çalarken keyifli Mete. Hayatında yaptığı en hoş şey. İlerisi için konservatuvara gitmek istiyor. Mete’nin en yakın arkadaşı piyano ve tek memnun olduğu şey piyano. O yüzden liseyi de konservatuvarda piyano çalarak onunla ilgilenerek okumasını istiyoruz. Seneye ortaokul bittiğinde konservatuvar imtihanlarına gireceğiz” tabirlerini kullandı.

“Piyano bizi geliştirdi”

Anne Çelik, Mete’nin dikkat dağınıklığına piyano ve kitap okumanın çok güzel geldiğini belirterek, “Dikkat dağınıklığına da piyano çalmak ve kitap okumak çok güzel gelen şeyler. Mete’nin yeteneğinin olması baht. Bu türlü çocukların rastgele bir yetenekleri var. Fotoğraf ve spor kolları. Mete’nin de müzik istikametinde olduğu için şanslı olduk. Piyano bizi geliştirdi. Durumumuzu da güzelleştirdi. Yeterli durumdayız” diye konuştu.

“Bize karşı anlayış göstermeyen beşerler var”

Mete’nin okulda yaşadığı akran zorbalıklarına da değinen anne Çelik, şunları kaydetti:

“Oğlumun yalnızca müzik ile memnun olmasının nedenlerinden bir tanesi de okulda yaşadıkları. Bize karşı anlayışlı olan beşerler var. Tersine anlayış göstermemek için elinden geleni yapan. Bu mevzuda çocuklarını oğlumun üzerine kışkırtan. CİMER yahut öteki ünitelere müracaatta bulunan beşerler. Okuldan gitmemiz için. Bunu yapan beşerler oluyor hayatımızda.”

“Her çocuğun yaşama hakkı var”

Çelik, konuşmasını şöyle sündürdü:

“Sadece insanlara şunu söylemek istiyorum. Bu hayatta her çocuğun yaşama hakkı varsa bizim çocuklarımızın da yaşama hakkı var. Herkes kendi çocuğu açısından düşünebilir lakin katiyetle onların ne kadar hakları varsa bizim çocuklarımızın da o kadar hakları var. Okumaya, toplumsallaşmaya her türlü kurumda olma hakları var. Biz anneler olarak bu mevzuda savaşıyoruz. Savaşmaya da devam edeceğiz. Umarım biraz olsun empati kurabilirler. Vicdan sahibi olabilirler. Bundan sonra inşallah farklı davranırlar diyorum.”

“İyi bir nota okurudur”

Mete’nin hocası Umut Ergörün ise konuşmasında, “Kayra Mete Çelik, iki yıla aşkın müddettir bizimle. Çok süratli bir öğrencidir kendisi. Âlâ bir nota okurudur. Yapıtlarını muhakkak bir inceleme ve çizimlerden sonra ele alır. Teorik tarafı da iyidir” sözlerini kullandı.

“5 ila 6 yıllık bir süreci 2 yılda tamamladı”

Çelik’in çok süratli bir gelişim kaydettiğine dikkati çeken Ergörün, şu sözlere yer verdi:

“Hızlı bir formda 5 ila 6 yıllık bir süreci 2 yılda çok başarılı bir süreci tamamladı. Bunun içerisinde memleketler arası piyano yarışları var. London School of Music üzere milletlerarası piyano imtihanları var. Bunun en üst düzeyine gelmesi. 8 evreden oluşan imtihanın 8’inci ünitesine gelmesi onun iki yılını aldı. Meğer her bir düzey için yaklaşık 8 ila 10 ay üzere bir mühlet ön görülür. Mete hayli süratli giderek bu süreci erkenden tamamlayarak pek çok yerde bizlerle birlikte, milletlerarası yarışlarda gerek online gerek yüz yüze hem bizi hem de kendisini piyanosunu çok hoş temsil etti.”

Kayra Mete Çelik’in gayesi, ortaokulu bitirdikten sonra konservatuvar bir lisede eğitim görmek. – ANKARA