Patronunun öldüresiye dövdüğü çalışan, engelli kaldı

İstanbul‘da parkta içki içmesine reaksiyon gösteren işvereni tarafından öldüresiyle darp edilen çalışan, yüzde 32 fizikî engelli kaldı. Kameraya da yansıyan saldırıyı gerçekleştiren kişi hakkında “kasten öldürmeye teşebbüs” cürmünden 9 yıldan 15 yıla kadar mahpus talebiyle dava açıldı.

ÇALIŞANINI SOPAYLA ÖLDÜRESİYE DÖVDÜ

Olay, 3 Haziran akşamı İstanbul’un Sultangazi ilçesindeki bir parkta meydana geldi. Savlara nazaran, 28 yaşındaki reklam firması çalışanı Nail Baran, iş hedefiyle gittiği İstanbul’da kaldığı misafirhanenin yanındaki parkta içki içti. Çalışanının durumundan haberdar olan Burak A. (40), Baran’ın yanına giderek reaksiyon gösterdi. İkili ortasında çıkan tartışma kısa müddette alevlenerek arbedeye dönüştü. Burak A., yanındaki sopayla Baran’ı darp etmeye başladı. Beraberindeki şahıslarla birlikte Baran’ı hareketsiz kalıncaya kadar darp eden Burak A., olayın akabinde parktan ayrıldı. Ağır yaralı Baran ise, kaldırıldığı hastanenin ağır bakım servisinde iki gün müşahede altında tutuldu.

YÜZDE 32 FİZİKÎ ENGELLİ KALDI

Başına 55 dikişi atılan Baran, hastanedeki 5 günlük tedavi sürecinin akabinde taburcu edilerek Ankara’ya döndü. Darp edilen Baran’a yüzde 32 bedensel engelli raporu verilirken, saldırgan işvereni hakkında ise ‘kasten öldürmeye teşebbüs’ cürmünden 9 yıldan 15 yıla kadar mahpus talebiyle dava açıldı. Ruh ve vücut sıhhatinin bozulduğunu söz eden Baran hayatının altüst olduğunu lisana getirirken, avukatı Rabia Ercan Şengül ise saldırganın olaydan aylar sonra sözünün alındığını ve ağır gayretleri sonucu dava açabildiklerini tabir etti. Devam eden soruşturma çerçevesinde sözü alınan Burak A., suçlamaları kabul etmedi. Yurt dışı çıkış yasağı uygulanan kuşkulu hür bırakılırken, bir sonraki duruşma Şubat 2025’e ertelendi.

“TRAVMALARDAN ÖTÜRÜ İLAÇ KULLANIYORUM”

Yaşadığı olayla ilgili konuşan Nail Baran, “İş için İstanbul’a gitmiştim. Çalışmamızı gerçekleştirdikten sonra konaklayacağımız otele geldik. Otelin karşısındaki parkta alkol kullanıyordum, geriden işverenim seslendi. Bana burada alkol almamam gerektiğini söyledi. Ben de kendisinin bana karışamayacağını söyledim. Ortamızda arbede çıktı. Ben oradan uzaklaşmak istedim. Sonradan öğrendiğim kadarıyla gerimden sopayla bana vurmuş. Şuurum gitmiş. Yere düştükten sonra da darp etmeye davam etmişler. Hiçbir şey hatırlamıyorum. Aldığım darbelerden ötürü kafatasımda kırık oluşmuş ve beyin kanaması geçirmişim. Gözlerimi iki gün sonra açtım. Düşünceli devirler geçirdim. Yürüyemiyordum, gereksinimlerimi ağabeyim sayesinde gideriyordum. Başıma 55 tane dikiş attılar. Çenemde ve yüzümde kırıklar var. Görme kaybı yaşıyorum. Şu anda yüzde 32 engelliyim ve bu sayı artacak. Ruh sıhhatim da bozuldu. Ruhsal tedavi görüyorum. Travmalardan ötürü ilaç kullanıyorum. Hafıza kaybı yaşıyorum” dedi.

“ANNEMİN İSMİNİ DAHİ HATIRLAYAMAMIŞTIM”

Ruh sıhhatinde da bozulmalar olduğunu lisana getiren Baran, “Annemin ismini dahi hatırlayamamıştım. Günlük hayatımda da ezalar var. Çalışamıyorum. Kız arkadaşımla evlilik düşünüyordum. Bu olaylardan sonra o da evliliğe sıcak bakmadı. Hayatım altüst oldu. Yargı sürecini bekliyoruz. Davanın takipçisiyiz. Sonuç ne olacak bekliyoruz” sözlerini kullandı.

“DOSYAYA MÜDAHALE ETTİRİLDİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ”

Avukat Rabia Ercan Şengül ise, karşı tarafın yargı kanadındaki ilişkilerini kullanarak evraka müdahale ettirdiğini tez ederek, “Müvekkilim olaydan sonra hayatına yüzde 32 fizikî mahzurla devam etmeye başladı. Olaydan sonra günlerce ağır bakımda kaldı lakin saldırgan şahsın yapılan tüm araştırmalara karşın olaydan 3 ay sonra sözü alındı. Savcılık olayın peşine düşmedi. Saldırgan gözaltına dahi alınmadı. İddianame düzenlendi. ‘Kasten öldürmeye teşebbüs’ cürmünden 9 yıldan 15 yıla kadar ceza yargılaması devam ediyor. Duruşmamız 2025 Şubat ayında gerçekleştirilecek. Saldırganın tanıdıklarının ve aile etrafının yargı mensubu olduğunu öğrendik. Bu nedenden ötürü belgeye müdahale ettirildiğini düşünüyoruz fakat bununla ilgili bir kanıtımız mevcut değil. Şahsın tutuklanmasını talep ettik ancak mahkeme bunu reddetti. Mahkeme, yurt dışı çıkış yasağına ve isimli denetim kararının kâfi olduğuna kanaat getirdi” dedi.

“ÇÖP POŞETİ ÜZERE TAŞIMIŞLAR”

Soruşturmanı n takipçisi olacaklarını kaydeden Şengül, “Davanın takipçisiyiz. Kuşkulu, müvekkilimi öldü sanarak olay yerini terk etti. Saldırgan ve beraberindekiler müvekkili çöp poşeti üzere taşımışlar. Bir kişi yargılanıyor fakat saldırgan tek değildi, yanında en az 3 kişi vardı. Mahkeme ise yalnızca bu şahısların şahit sıfatıyla tabirine başvurdu. Hatta duruşmadan evvel şahitleri dinlemek için bir orta karar alındı” dedi.