TBMM Başkanı Kurtulmuş, “Burdur Sivil Toplum Buluşması” programında konuştu: (2)

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “TBMM Lideri olarak söyleyebilirim ki bugün dünyanın temsil gücü en yüksek parlamentolarından birisi TBMM’dir. 14 siyasi parti var, bunlardan 6 adedinin Meclis’te kümesi var.” dedi.

Kurtulmuş, Vilayet Genel Meclisi toplantı salonunda düzenlenen “Burdur Sivil Toplum Buluşması” programında yaptığı konuşmada, dünyada bedeli en ağır ödenmiş demokrasinin Türk demokrasisi olduğunu söyledi.

Seçilmiş başbakanları darağacında asılmış, 70 yıllık çok partili siyasi hayatta, 5 sefer darbeler ve darbe teşebbüsleriyle yolu kesilmeye çalışılmış bir milletin evlatları olduklarını söz eden Kurtulmuş, “Her darbe teşebbüsünden sonra millet tekrar iradesine sahip çıkarak ortaya çıkmış ve kendi demokrasisini tahkim etmiştir. TBMM Başkanı olarak söyleyebilirim ki bugün dünyanın temsil gücü en yüksek parlamentolarından birisi TBMM’dir. 14 siyasi parti var, bunlardan 6 adedinin Meclis’te kümesi var. TBMM’de konuşarak, tartışarak millete ilişkin her sıkıntının müzakere edilebildiği bir demokratik ortamı rahatlıkla inşa ediyor ve bu ortamı sürdürüyoruz.” diye konuştu.

Kurtulmuş, Türkiye demokrasisinin kalitesini, vasıflarını artırmanın en değerli gayeleri ortasında olduğunu vurgulayarak, bir başka kıymetli amacın de Türkiye’nin ekonomik gücünün daha da ileriye götürülmesi olduğunu belirtti.

Türkiye’nin alım gücü bakımından dünyanın en büyük ekonomilerinden bir tanesi olduğunu tabir eden Kurtulmuş, şöyle devam etti:

“Önümüzdeki süreçte Türkiye’nin önde gelen ekonomilerden biri haline gelmesi için her türlü ekonomik gelişmenin önünü açmak, desteklemek, güçlendirmek mecburiyetindeyiz. Burada devletin, kamu kurum ve kuruluşlarının üzerine düşen sorumluluk, bu alanlarda yapılacak işleri kolaylaştırmak. Yatırımcıların, bilhassa özel dalın önünü açmak ve çok daha güçlü bir Türkiye iktisadının kurulabilmesi için çaba etmektir.”

“Türk mühendisleri dünyaya öncülük edebilecek noktaya geldi”

TBMM Başkanı Kurtulmuş, Türkiye’nin son yıllarda sanayi ve teknoloji alanındaki atılımlarının dünyada ilgiyle ve dikkatle takip edildiğini söyledi.

İHA ve SiHA’larda dünyadaki en önde gelen 2-3 ülkeden birisinin Türkiye olduğunu belirten Kurtulmuş, Türkiye’nin bugün helikopter motorunun tamamını, uçak motorunun da büyük kısmını yapabildiğini belirtti.

Kurtulmuş, Türkiye’de çok güçlü bir mühendislik ordusunun yetiştiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

“Milli savunma sanayi dalında çalışan Türkiye’deki mühendislerin yaş ortalaması 33’dür. ABD’deki mühendislerin yaş ortalaması 50 küsurdur. Bundan sonra savunma endüstrisinde Türk mühendisleri dünyaya öncülük edebilecek bir noktaya gelmişlerdir. Bakın, TUSAŞ’da 2 hafta evvel yaşanan hücumlardan çabucak sonra hastanelerde yaralılarımızı ziyaret ettik. Ataklardan kurtulmuş, hastanede yatan beşerler, eli kolu sarılı, başı gözü sarılı. O vaziyette ‘Kalkacağız, çabucak işimizin başına gideceğiz ve daha güçlü bir halde üretmeye, daha güçlü bir formda çalışmaya devam edeceğiz.’ diyorlar. Allah’a şükür böylesine şuurlu bir biçimde var olan genç takımlarımız, mühendis ve yönetici kadrolarımız var. Bu yüksek teknolojilerin yalnızca savunma alanında değil, her alanda olağanüstü düzgün yetişmiş gençlerimizin olduğunu gittiğimiz birçok kurumda görüyor ve bununla iftihar ediyoruz. Bundan 10 sene önce, 20 sene önce hayal zannettiğimiz alanlarda, Türkiye’nin yüksek teknolojililerle önünün süratle açılmaya başladığı, gerçekten tarihi bir fırsatın arifesinde olduğumuz açıktır. Münasebetiyle teknoloji ve sanayi alanındaki yatırımlarımızı güçlendirmeye, bu alanlarda gücümüzü artırmayı, ekonomik olarak Türkiye’nin daha güçlü bir ekonomi haline gelmesini temin edeceğiz.”

“Bundan sonra dünya tek kutuplu olmayacak”

Kurtulmuş, Türkiye’nin eğitim alanındaki kıymetinden bahsederek, yalnızca sistem kurmanın, yatırımlar yapmanın kâfi olmayacağını söyledi.

Bunları hem daha ileriye götürmek hem de daha yeterli halde korumak için nitelikli insan gücüne gereksinim olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, yeni kurulmasına karşın Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesinin dünyada birinci 1500 üniversiteden biri olmasının kıymetli olduğunu vurguladı.

Kurtulmuş, Türkiye’nin eğitim alanında değerli aralar aldığını, milletin hiçbir vakit bir yerde durmadığını söz ederek, bu coğrafyada koşmaktan diğer deva olmadığını vurguladı.

Herkesin birebir istikamete bakıp, birebir istikamete oklarını atacağını anlatan Kurtulmuş, “Birimiz Hanya’ya öbürümüz Konya’ya gidersek yol yürümemiz mümkün değildir. Hanya’ya gideni de avlarlar Konya’ya gideni de. Münasebetiyle milletçe daima birlikte büyük gayelere gerçek yürümek, ikinci asrına girdiğimiz Cumhuriyetimizin bu asrını tüm milletimizin seferber olma ruhuyla bir ‘Türkiye Yüzyılı’ haline getirmek, kelamı güçlü, gücü etkili Türkiye’yi gerçekleştirmek hepimizin farklı ayrı sorumluluğudur.” diye konuştu.

Türkiye’nin milletlerarası alandaki gücünü tahkim ederek yola devam edeceklerini belirten Kurtulmuş, şunları kaydetti:

“Dünya yeni bir periyoda giriyor. ABD’nin, 2022’nin yaz aylarında Afganistan’dan apar topar çekilmesiyle dünya siyasetinde yeni bir periyodun kapıları açıldı. Nasıl Berlin duvarının yıkılması dünyada yeni bir periyodu başlattı, yani iki kutuplu bir sistemi sona erdirdiyse Amerika’nın Afganistan’dan çekilmesiyle de Amerika’nın tek başına yönetim ettiğini zannettiği dünya sistemi çöktü. Artık yeni bir sistem, Amerika son vakitlerde ne yapacak? ‘Trump geldi şöyle mi bu türlü mi olur?’ diye sepetlerindeki pamukları dökmeye çalışıyorlar. Münasebetiyle bundan sonraki süreçte dünya tek kutuplu bir dünya olmayacak. Bir tek ülkenin ya da bölgenin yönettiği dünya olmayacak. Dünya çok kutupluluğa hakikat gidiyor. Dünyanın her bölgesinde birden fazla gücün, tesirinin olduğu çok fazla güç denklemlerinin geçerli olduğu yeni bir periyoda yanlışsız gidiyoruz.”

“Türkiye kendi eksenini tahkim ediyor”

Numan Kurtulmuş, bu süreçte Türkiye’nin hem bölgesinde hem yeryüzünde tesirli bir siyasal güç olarak, tesirli bir ülke olarak isminden en çok bahsettirecek ülkelerden birisi olduğuna işaret etti. Kurtulmuş, şöyle devam etti:

“Çok kutuplu dünya sisteminin içerisinde gücü hem Doğu hem Batı ile hem güçlü hem gelişmekte olan ülkelerle hem Müslüman coğrafyasıyla hem öteki dünyanın bütün coğrafyasıyla Asya’sı, Afrika’sı, Latin Amerika’sı, Rusya’sı ile Çin’i ile Avrupa Birliği ile Amerika ile tüm dünya merkezleriyle bir tek eksen üzerinde bağlarımızı geliştireceğiz ve daha güçlü olacağız. Yıllardır ‘Türkiye’nin ekseni kayıyor.’ deniyor ya Türkiye’nin ekseni kaymıyor, Türkiye kendi eksenini tahkim ediyor. Bizim kendi ulusal eksenimizi tahkim etmek, ulusal menfaatlerimizi temel alan dış politikayı çok daha güçlü hale getirmek mecburiyetimiz var. Nasıl içeride dirliği birliği sağladıysak, dışarda da inşallah yakın etrafımızdan başlayarak olağanlaşma süreçleri çerçevesinde bölgemizdeki ülkelerle olan sıkıntıları da süratli biçimde telafi edip, yolumuza devam etmek mecburiyetindeyiz.”

Türkiye’nin güçlü olabilmesinin yolunun tek tek kentlerin gücünden geçtiğine değinen Kurtulmuş, ülkenin tüm kentlerinin potansiyelini en yeterli formda kullanabilmesi gerektiğini aktardı.

Kurtulmuş, Burdur’un da tarımdan tarihi yapılarına, üniversitesine kadar kıymetli potansiyele sahip olduğunu, sivil toplum kuruluşlarının halkın sesini siyasete yansıtabilecek güçlü çalışmalar içinde olması gerektiğini kelamlarına ekledi.

(Bitti)