TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş : ‘Yepyeni gelişmelerin takip edeceği bir sürece gidiyoruz’

Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi‘ndeki merasimin akabinde Burdur Valisi Tülay Baydar Bilgihan’ı ziyaret eden TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, daha sonra Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz’i belediyede ziyaret etti. Ziyaretlerinin akabinde Vilayet Özel yönetimi Salonu’nda STK temsilcileri ile biraraya gelen Kurtulmuş, “Dünyanın çok kıymetli bir periyoda girdiğini görüyoruz. Her gün farklı gelişmeler oluyor. Hem bölgemizde, hem global ölçekte orijinal gelişmelerin global ölçekte daima birbirini takip edeceği bir sürece yanlışsız gidiyoruz” dedi.

Burada Türkiye’nin hem bölgesel hem global olarak güçlü bir halde ayakta durmaktan diğer hiç bir talihi olmadığını belirten Kurtulmuş şöyle konuştu:

“Bu bölgede gününü gün ederek, vakti boşa geçirerek birtakım sağdan soldan esen rüzgarlara kapılarak Türkiye’nin güçlü bir devlet, büyük bir millet olarak var olması mümkün değil. Esasen Anadolu coğrafyası, bizim ecdadımız buraya geldiği günden itibaren bugüne kadar daima birtakım türbülansların içerisinde olmuş, daima birtakım uğraşların içerisinde olmuş lakin çok şükür Türkiye güçlü bir ülke olarak varlığını sürdürmüş. Bu bölgede bilhassa bundan sonraki süreçte birtakım gelişmelerin ortaya çıkacağını, bu gelişmelerin artarak devam edeceğini ve hiç elbet bu bölgede olan her bir gelişmenin kesinlikle direkt ya da dolaylı olarak Türkiye’yi etkileyeceğini, etkilemekte olduğunu biliyoruz. Onun için dünyadaki, bölgedeki gelişmelere hazırlıklı olmak büyük devlet, büyük millet refleksiyle bunlara karşı yanıtlarımızı hazırlamamız kendimizi güçlü bir biçimde tahkim etme mecburiyetimiz vardır. Her şeyden evvel bu bölgede güçlü bir biçimde ayakta durabilmenin ötesinde bizim koşmak mecburiyetimiz vardır. Bölge halkları Türkiye’nin güçlü liderliğine muhtaçtır. ve bunu gittiğimiz milletlerarası platformlarda açık açık yüzümüze söylüyorlar. Barışı, adaleti, güzelliği, hakkaniyeti, beşerler ortasında nitekim eşitliği savunan yeni bir dünya sisteminin kurulabilmesi için öncü kelamlara ve öncü ülkelere gereksinim var. Türkiye burada yeni dünyanın kurulabilmesinde öncülük yapacak seçkin ülkelerden biridir. Bu manada tarihi bir sorumluluk ve tarihi bir potansiyel taşıdığımızı söz etmek isterim. Bunu gerçekleştirmek için her şeyden önce birinci koşulumuz içerde güçlü olmak. Yani obamızı yeterli bir formda tahkim etmektir. İçerde ulusal birlik ve beraberlik içerisinde ortak ulusal maksatlar içerisinde müşterek bir formda hareket etmeyi başardığımız sürece Türkiye’nin elini bükecek kimse yoktur. Önüne çıkacak hiç bir güç yoktur.”

‘BÖLGE HALKLARI TÜRKİYE’NİN GÜÇLÜ LİDERLİĞİNE MUHTAÇ’

“Türkiye tam 40 yıl oldu. 40 yıldır terör belası ile uğraşıyor” diyen Kurtulmuş, “Artık Allah’ın müsaadesiyle terörün sıfırlandığı, terörün artık sonlarımız içerisinde hiçbir formda karar sürmediği bir Türkiye’yi kurmak mecburiyetindeyiz. Bunun için en büyük teminatımız milletimizin birlik ve beraberlik ruhudur. Bu kadar çok uğraşmalarına, bu kadar çok fitne fesat çıkartmaya çalışmalarına karşın bu memlekette Türkün Kürtle, Kürtün Türkle bir sorunu yoktur. Bu memlekette Alevi ile Sünni ortasındaki kadim dostluğu, kardeşliği bozacak hiçbir güç hiç bir emeline ulaşamamıştır. Ne Alevinin Sünniyle ne de Sünninin Aleviyle bir sorunu yoktur. Hasebiyle bunu güçlü bir biçimde sağlayacağız ve yolumuza devam edeceğiz. Siyasi görüşlerimiz, dünya görüşlerimiz, çözümlemelerimiz farklı olabilir. Türkiye’nin geleceğine ait tekliflerimiz farklı olabilir. Her birimizin durduğumuz noktada mezheplerimiz, meşreplerimiz, etnik kökenlerimiz farklı olabilir ancak daima birlikte Türkiye’yi oluşturuyoruz ve daima birlikte 85 milyon büyük milletin fertleri olarak ay-yıldızlı bayrağın altında yaşıyoruz. Fakat bunu yalnızca kelamlardan öte sözlerimizle, fiillerimizle istekli bir birliktelik haline dönüştürebildiğimiz takdirde Türkiye’nin önüne geçecek hiç bir güç yoktur. Birinci problemimiz budur. Türkiye’nin güçlü bir toplumsal birliği sağlaması. ikinci sorunumuz Türkiye’nin demokratik gücünün artırılması. Şunu çok açık bir halde iftiharla söyleyebilirim ki dünyada bedeli en ağır ödenmiş demokrasi Türk demokrasisidir. Seçilmiş başbakanları darağacında asılmış bir milletin evlatlarıyız. 70 küsur yıllık çok partili siyasi hayatımızda 5 sefer darbeler ve darbe teşebbüsleri ile yolu kesilmiş, kesilmeye çalışılmış bir milletiz ancak her darbe teşebbüsünden sonra millet yine ulusal iradeye sahip çıkarak ortaya çıkmış ve kendi demokrasisini takip etmiştir” diye konuştu.

Dünyanın temsil gücü en yüksek parlamentolarından birinin Türkiye Büyük Millet Meclisi olduğunu söz den Kurtulmuş, şöyle devam etti:

“14 siyasi parti var. Bunlardan 6’sının mecliste kümesi var. Tabi ki kimi bahislerde çok farklı fikirleri var lakin sonuçta Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde karşılıklı konuşarak, tartışarak millete ilişkin her problemin müzakere edilebildiği bir demokratik ortamı rahatlıkla inşa ediyor ve bu ortamı sürdürüyoruz. Hasebiyle bizim demokratik gücümüzü artırmak, Türkiye demokrasisinin vasıflarını, kalitesini artırmak en kıymetli ikinci gayemiz olarak ortadadır. Üçüncü gayemiz Türkiye’nin ekonomik gücünün daha da ileri götürülmesidir. Bugün çok şükür Türkiye, dünyanın alım gücü bakımından en büyük ekonomilerinden birisidir. Fakat bu yetmez. İnşallah önümüzdeki süreçte Türkiye’nin önde gelen ekonomilerden biri haline gelmesi için her türlü ekonomik gelişmenin önünü açmak, desteklemek güçlendirmek mecburiyetindeyiz. Burada devletin, kamunun kurum ve kuruluşlarının üzerine düşen sorumluluk bu alanlarda yapılacak işleri kolaylaştırmak, bilhassa özel bölümün önünü açmak ve çok daha güçlü bir Türkiye iktisadının kurulabilmesi için gayret etmektir.”

Kurtulmuş’un konuşması sonrası toplantı basına kapalı devam etti.

HABER: Mesut MADAN/BURDUR,