Türkiye Kozmetik Sektöründe İhracat ve Yerli Ürünlerde Artış

Kozmetik Üreticileri ve Araştırma Derneği (KÜAD) Başkanı Levent Kahrıman, 2000’li yılların başına kadar Türkiye’de ithal edilen eserlerin sayısının ihraç edilenlerden fazla olduğunu belirterek, “Şampuanı, kremi, parfümü büyük oranda yurt dışından alıyorduk, şu anda bu durum değişiyor.” dedi.

KÜAD tarafından Antalya’da düzenlenen 8. Memleketler arası Kozmetik Kongresi, yerli ve yabancı dal profesyonellerini bir ortaya getirdi. Eserlerin ve dünya pazarındaki ticari boyutun ele alındığı kongrede, yerli markalar da sergilendi.

Kongreye katılan Kahrıman, AA muhabirine, paklık ve şahsî bakım eserlerini içine alan kozmetik kesiminin her geçen yıl büyüme kaydettiğini söyledi.

Bir yandan ihracatın arttığını bir yandan yerli markaların daha da güçlendiğini lisana getiren Kahrıman, “Yerli firmalarımızda eser kümeleri çoğalıyor. Daha evvel hiç duymadığımız eserler bu yıl raflarda yerini aldı hem paklık, hem kozmetik hem şahsî bakımda yerli bazı markalar pazar lideri oldu.” diye konuştu.

Kozmetiğin dünyada büyüyen bir kesim olduğunu belirten Kahrıman, Türkiye’nin de dünya pazarındaki yerini hem yerli markalarıyla hem de ünlü markaların üretim merkezi olarak güçlendirdiğini kaydetti.

“Birçok markanın üretim yeri vazifesini üstleniyorlar”

Kahrıman, bölümün yılı yaklaşık 3 milyar dolarlık ihracatla kapatacağını ve gelecek yıl için 3,3 milyar dolarlık bir ihracat gayesi belirlendiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

“Yurt içinde Türk markaları, cilt ve saç bakımı, sabun üzere kimi temizleyici gruplarda pazar lideri durumunda. Oldukça iyi gidiyorlar. Dünyada da bilhassa yakın coğrafyada paklık kümesinde pazara yargıçlar. Mesela Rusya, Orta Doğu’daki birtakım ülkelerde kendi markalarıyla pazarı zorlarken, birçok ülkede farklı markaların üretim noktası olarak pazarda yer alıyor. Yani o ülkelerin zincir mağazalarına eserler yaparak, birçok markanın üretim yeri vazifesini üstleniyor. 2000’li yılların başına kadar Türkiye’de ithal edilen eserlerin sayısı ihraç edilenlere nazaran çok fazlaydı, şampuanı, kremi, parfümü büyük oranda yurt dışından alıyorduk, şu anda bu durum değişiyor.”

Gelecek yıldan da umutlu olduklarını lisana getiren Kahrıman, dalın argümanlı olduğunu ve bu savını sürdürmeye devam edeceğini söz etti.

“Sahtecilikle gayret ediyoruz”

Kullanıcılardan hoş dönüşler aldıklarını anlatan Kahrıman, “Etiket okur müellifliği nasıl olur, bunu işin uzmanları anlattı. Etiketi yeterli okuyan tüketici denetçi konumuna geçiyor. Üreticiler olarak üretimi sadece Sağlık Bakanlığı değil, tüketiciler de denetlesin istiyoruz. Bu firmalara itimadı de artıracaktır.” dedi.

Kahrıman, uydurma eser konusunun yalnızca Türkiye’nin değil, dünyanın sorunu olduğuna dikkati çekti.

İleriki periyotta üretim yerlerine ait de bir çalışma yapacaklarını aktaran Kahrıman, Türkiye’de çok uygun üretim yapan lakin markası tanınmadığı için güvenilmeyen firmalar olduğunu belirtti.

“Bilinmiyorsa alma, güvenme” algısı

Sektör olarak, “bilinmiyorsa alma, güvenme” algısını yıkmak istediklerini kaydeden Kahrıman, “markayı duymadıysan, bilmiyorsan alma” değil, “ürünün etiketini okuyamıyorsan alma” algısını yaygınlaştırmak gerektiğini vurguladı.

Kahrıman, e-ticaretin de dalın gelişmesine katkı sağladığını kelamlarına ekledi.

KÜAD Uluslararası Kozmetik Kongresi Başkanı Fuat Arslan da 8 yıldır düzenledikleri fuarlarda bilimsel çalışmalara tartı verdiklerini aktardı.

Bilim insanlarını kesim paydaşlarıyla buluşturduklarını anlatan Arslan, “Firmaları hakikat bilgilendirmeye, geleceğe en âlâ halde taşımaya çalışıyoruz. Kongrelere ilgilinin her geçen yıl artması, bu mevzuda ne kadar başarılı olduğumuzu gösteriyor.” sözlerini kullandı.