Türkiye ve Birleşik Krallık Arasında Sağlık Sektöründe İşbirliği Potansiyeli

Birleşik Krallık‘ın Ankara Büyükelçisi Jill Morris, Türkiye’de sıhhat dalının çok güçlü olduğunu belirterek, iki ülke ortasında bu alanda çok büyük işbirliği potansiyeli bulunduğunu söyledi.

Morris, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Sıhhat İş Kurulu ve Birleşik Krallık İstanbul Başkonsolosluğu iştirakinde düzenlenen Sağlıklı Yaş Alma Doruğu’nun kapanış oturumunda yaptığı konuşmada, Türkiye ve İngiltere’nin birbirlerinden ayrılamaz iki stratejik partner olduğunu, bir sürü alanda dünyanın birçok yerinde iş birliğine devam ettiğini kaydetti.

Türkiye ile işbirliklerini sürdürdüklerini söz eden Morris, “Aynı vakitte pak güç ve pak etraf manasında işbirliğimizi sürdürüyoruz ve bu manada gayelerimizi sürdürmeye devam ediyoruz ve birbirimizden neler öğrenebiliriz? Onlara bakmaya ve gelecekte güvenlik, sıhhat ve refah manasında vatandaşlarımıza bunları sunmak manasında neler yapabileceğimize dikkat ediyoruz.” diye konuştu.

Bunların iki ülke için çok kıymetli ve elzem konular olduğunu belirten Morris, İngiltere’nin sıhhat sistemi manasında dünyada öncülük eden duruşundan çok keyifli olduğunu tabir etti.

Morris, “Türkiye’de sıhhat dalı çok güçlü. Bu yüzden bu iki ülke ortasındaki işbirliğinin çok büyük potansiyel olduğunu bahsetmekten de memnunluk duyuyorum. Birebir vakitte bu sıhhat bölümü gelişiyor ilerlemeye devam ediyor bu manada.” formunda konuştu.

DEİK Sağlık İş Konseyi Başkanı Mehmet Altuğ da tüm diplomatik bağların dostça ve içtenlikle yürüdüğü bir iklimde iş dünyasına da iş birliklerini geliştirmek ve deneyimleri paylaşarak büyüme misyonu düştüğünü söyledi.

Altuğ, ikili ticaret için kıymetli bir noktanın da Türkiye-Birleşik Krallık Hür Ticaret Muahedesi (STA) olduğunu belirtti.

Ortak yatırımlara sıhhat hizmetlerinin eklenmesi gerektiğini belirten Altuğ, “Çünkü sıhhat hizmetleri, sıhhat teknolojileri dallarında Türk teşebbüsleri Birleşik Krallık’a ilgi gösteriyor.” diye konuştu.

Birleşik Krallık-Türkiye işbirliği fırsatlarını konuşup, bilimsel ve teknolojik gelişmeleri, özellikle yapay zekanın tüm kesimlerde olduğu üzere sıhhat bölümünde de açtığı çığır üzerine değerlendirmeler yapılması ve bu bahse daha çok eğilmesi gerektiğinin altını çizen Altuğ, “Sağlık, insanoğlunun var olduğu günden günümüze kadar daima birinci sırada ya da birinci sıralarda yer almış bir olgudur. Her periyotta sıhhatte muhakkak trendler ve akımlar olmuş olsa da hayatta kalmak, sağlıklı olmak ve sağlıklı kalmak hususları hayatın vazgeçilmez gündemleri olmuş ve olmaya devam etmektedir. Sıhhat sisteminde, geçtiğimiz yüzyılın birinci yarısında bilhassa enfeksiyonlarla, salgınlarla çabalar ön planda iken ikinci yarısında kronik hastalıklar, kalp hastalıkları, kanser üzere hastalıklarla uğraş ile geçmiş. 21. yüzyıla baktığımızda da bunlarla bir arada Alzheimer, demans ve yaşlılığa bağlı öteki rahatsızlıklar gündemimizde yer almaya başlamıştır.” sözlerini kullandı.

Altuğ, tarihî olarak kelam konusu değişim ve gelişmeler ışığında bu süreçte insan ömrünün de uzadığını ve buna bağlı olarak da beşere ve insan sıhhatine bakışın odağının değiştiğini lisana getirerek, şöyle devam etti:

“Aslında gelişmiş ülkeler dahi yaşlılık ve beraberinde gelen problemlerle çabada sınıfta kalmıştır. Bugün onun için hastalıklarla uğraştan çok nasıl sağlıklı kalırız, nasıl sağlıklı yaş alırız konusunu konuşuyoruz. Bu gündem işin doğrusu bize kendisini konuşmaya zorlamış hatta dayatmıştır. Aslında Osmanlının birinci vakitlerinde şifahane sözü kullanılıyordu. Sonradan şifahane hastaneye dönüştü. İşin doğrusu bu isimlendirmenin bile insanlığın istikametini belirlemesi açısından düşündüğümüzde ne kadar da değerli olduğunu söylemeye gerek yok.

Hastalık odaklı bir bakıştan sıhhat odaklı bakışa nasıl geçeriz. Bunu yaparken bilhassa bu işten hayatını kazanan ve bu alana yatırım yapmış olan bölümü nasıl ikna edeceğiz. Sıhhat profesyonellerini hastalıkların tedavisine değil de gözetici sıhhate ve sağlıklı kalmaya nasıl yönlendireceğiz. Bu manada devletlerin dahi sıhhat bütçelerini belirlerken ne kadarını gözetici sıhhate ne kadarını tedavi edici kısma ve ne kadarını da rehabilitasyona ayırdığı çok büyük kıymet arz etmektedir.”

Zirveye Sıhhat Bakan Yardımcısı Şuayıp Birinci ve çok sayıda davetli katıldı.